aslen üstüne sifon çekilerek doğup büyüdüğü ait olduğu yer olan kanalizasyona gönderilmesi gereken bazılarının, fikirlerini pardon küfürlerini sözlük ortamlarında bildirebilmelerinden yer yer rahatsızlık duyan yazar.
fenerbahçe konusunda fanatikçe davranan, galatasaray' a zaman zaman yakışıksız yakıştırmalar yapan bir yazar.
bir de döndüm, evet, ormanın ortasındaki kulübeme döndüm, sen ve senin gibilerin seyrettiğim duru göle gölge düşürmesini istemiyorum. gölge etme başka ihsan istemez.
Bir Yaz günü , televizyon izlementen başka yapıcak bir şey bulamayan ve sıcaktan bunalmış , baygın bir şekilde oturduğu yerden kalkamıyıcak ailenin evinde çalan telefon sonucu aile bireylerinden birinin söylediği söz .
(bkz: #5602602)
saçmalama sınırlarını zorlama konusunda gayet hırslı bir kişilik galatasaraylılara fransız tohumu demiş asıl kendisi öz be öz türk evlatlarına fransız dediği için fransız kalmıştır olaya.
(bkz: içimizdeki irlandalılar)
(#5609738) ile galatasaray ile ilgili kompleksini açıkça ortaya koyan fanatik fenerbahçeli kişilik. bir de galatasaray' a fransız tohumu demeye cüret etmiştir. zorba hayvansever' in kankisi...
nereden başlasak nasıl anlatsak?
daha bu gece bu arkadaşın muhabbeti geçti. gayet açık ve net biçimde masadaki diğer arkadaşlara söyledim: sözlükte sevmediğim 4 tane adam var, bunlardan biri de baadır. şimdi samimiyetsiz(!) olduğum için kimse bana inanmasa da, baadır ve benzerlerini neden sevmediğimi anlatacağım.
birincisi, özeleştiri yapmayan bir fanatik olması... fenerbahçe yüzünden gözü öyle kararmış ki, fransız tohumu dediği o camianın büyüklüğünü idrak edemiyor ( bilerek yazmadım camianın ismini, her okuduğunda sinir krizi geçirdiğini tahmin ediyorum ).
ikincisi, kendisinden farklı düşünen insanlara gerçekle alakası olmayan yakıştırmalar yapmayı pek bir seviyor. sebebini de üstte açıkladım; o bir fanatik. çünkü takımının eleştirilmesi işine gelmiyor.
bir de bu samimi arkadaşıma, görmek fiilini açıklamak istiyorum, sadece birini görüş açısına almak değil anlamı, aynı zamanda entryleri okumak. baadır beyefendi, heralde bahsi geçen yazarın galatasaray' a sataştığı entryleri de görmemiş.
bak kardeş, belirtmem gerekiyor, senden zerre kadar korkmuyorum. pek sevgili cancişin zorba hayvansever özel mesajla tehdit ettiğinde, sen başlık altımda kalp kırmaktan bahsettiğinde de korkmadım. bir de randevudan bahsetmişsin, eğer gerçekten bu randevu alınacak adam bu derece önemli biriyse, hala fanatikliğini devam ettirmesi çok üzücü.
sen ve antu' nun bağrından kopup gelen arkadaşların, aylardan beri sözlükte galatasaray' a demediğinizi bırakmıyor, bir de gelip insanları samimiyetsizlikle suçluyorsunuz. belki biraz gerginlik azalır diye, senin ve diğer kankilerinin gelmesi umuduyla, sevgili baltalı ilah ve saylon muzaffer ile birlikte bir zirve organize etmeyi düşündük, amaç bu anlamsız nefreti ortadan kaldırmaktı aslında. ama o zirve başlığına verdiğin bakınızla bile tavrını ortaya koydun.
daha önce de belirttiğim gibi, şimdiye kadar bu sözlükte çok fenerbahçe fanatiği gördüm. hepsi de beni samimiyetsizlikle suçladı. çünkü eleştirilerim işlerine gelmiyordu ve fanatiklik perdesi gözlerine inmişti. ismini vermek istemeyen yazarlar, damat hobbit paşalar... hiçbirinden korkmadım. meslek sahibi, otuzlu yaşlarındaki insanların örnek olmak yerine fanatikliği seçmesine üzüldüm ayrıca.
baadır, sen ve grubun sadece sinir bozuyorsunuz. galatasaray' ı sevmeyebilirsin ancak saygı duymak zorundasın. bu da sana son sözüm olsun.
tanım: fenerbahçe fanatiği yazar, bir daha ciddiye almayacağım.
galatasaray'a fransız tohumu demek nasıl bir kabahattir önce bunu açmak gerek o halde. tohumları fransız kültürüyle atılmış olan, fransız aristokrasisinin türk topraklarına girdiği anda evi saydığı mektebi sultaniyenin ürünü olan bir galatasaray kulübünden söz ediyoruz değil mi? bunu kabul etmek bu kadar zor mu? çok mu acı? 'türk olmayan takımları yenmek için kurulmuş bir kulüp' olayı tamam, ama bunlar tamam değil dimi? yani kazan doğurunca doğrudur, ölünce yalan. peki.
fenerbahçe cemiyetinin önderleri vatanı sattı, atatürk onları astırdı gibi götünden elementler uydururken, üç beş reyting şaklabanının sözlerinden referans alıp tarih yumurtlarken sorun yok ama değil mi? fransız tohumu hakaret, vatan hainliği suçlaması bundan aşağı değil mi?
kankişler servetin bacağı size girsin derken hayat ne güzel değil mi? pascal-zenci edebiyatlarıyla espri yaparken ne kadar gülüp eğleniyoruz, kuşla böcekler falan. ama aynı çizgide konuşan bir rakip gördüğümüzde aklımıza hemen seviye geliyor, ahlak geliyor. servetin bacağı entry si okunmuyor, fransız tohumu entrysine destanlar yazılıyor, adamın biri çıkıp demez mi ''bu ne yaman çelişki anne'' diye?
aynı yolun yolcuları ne zamandan beri birbirine senin yolun yanlış diyor efendi? sen önce kendi kapının önünü süpüreceksin; bak bu yazar benim cancişim ama servetin bacağı pascal ın siki denilince hop diyeceksin, biz de diyeceğiz ki ulan ne samimi adam, harbi adam. ama terbiyesizlik sarı kırmızı olunca gülücüklü smiley, sarı lacivert olunca tüü rezil dimi? o zaman ben de sana hadi ordan seksi diyor; gözlerinden öpüyorum.
tanım: fenerbahçeli yazardır, sözlüğün yorum adabı neyse ondan fazlasını yapmayandır.
görünen o ki, galatasaray'ın avrupa kupası maçlarında "onlar fransız, ben türküm" modunda gezip, istanbul işgalinde fransız birliklerinin galatasaray lisesini kullanmasından yakınan yazar.
böyle bir ayıp için, günümüz galatasaray taraftarlarını, yöneticilerini ve oyuncularını "fransız" diye itham etmesi pek bir zeka belirtisi içermiyor. peki canım benim fenerbahçe kadrosundaki 8 brezilyalı ile güzel bir Türk takımı olduğunuzu mu iddia ediyorsun sen?
