ibretlik olan örneklerinden birini arkadaşa uyguladığım şakalardır.
yurtta kaldığımız dönemdi.
lisenin son yılı, biz de öss ye hazırlanmaktaydık. adem diye bir arkadaş var. kendisi biraz saf yavşak bir çocuktu. çok şaka yapardı ama pek karşılık veremezdik. yaşı benden iki yaş falan da büyüktü.
yaşının büyük olması sebebiyle de askerlik durumu falan ortaya çıkmıştı. gitmedi tabi. bu rada arkadaş ağrı-patnos ludur. şivesi zaten adamı saatlerce güldürür.
birgün akşam yemeğini yedik, yedinci kattaki dersliğe geçerken merdivenlerin camından aşağıya baktım.
iki tane jandarma land ı arka arkaya durmuş, bi tane er de arabanın yanında dikiliyor, karşıdaki pideciden pide bekliyorlar.
hemen koştum bizim arkadaşları örgütledim.
koştuk ademi cama çağırdık. biri de ordan diyor:
-adem olm aşağı nizamiyeden seni sordular bi inecekmişsin.
+vallah mı lan
-olm noldu lan git bak belki para mara gelmiştir bubandan
o sırada diğer arkadaş aşağıdan koşarak gelir:
-adem nerde adem. bebe siki tuttu beyler adamlar bunu arıyo. ade... olm sen yarraa yedin lan saklan da bari geç bulsunlar.
+aeytıuygdıugkvha nabaceyim lan ben çatıya kaçıyom ben
-olm adamın bakacağı ilk yer çatı, yemekhane, arka kazan dairesi falan olur. sen sağlam biyere gir. gittikleri zaman biz sana haber ederiz.
abi çocuk feci tırstı. bunu tuttuk biz banyoya kilitledik, sonra o sırada gözümüze havalandırma boşluğu çarptı. bunu çıkardık ordan,
havalandırma boşluğunun ucuna koyduk. önü boşluk tam (7)+(4 de aşağı doğru): 11 kat mesafe.
bastığı yer de bir adımlık bir çıkıntı bu boşluğa doğru.
biz bunu oraya kilitledik, sonra antreye geçtik gelene geçene anlatıp götümüzü ayıra ayıra gülüyoruz.
o kadar gürültüye hoca geldi tabi.
geçin lan derse, size tenefüs yaramıyor deyip bizi iki kat alttaki konfrans salonuna indirdi, mektubat dersine soktu.
hepimizde hınzır bir gülümseme, daha tehlikenin farkında değiliz.
çocuğun korkudan stresten eli terlemiş. kapının kolundan tutunuyor o boşlukta, bizim de sesler kesilince hepimizi jandarma aldı gitti sanmış. çığlık falan da atamıyor askerler hala ordadır diye... çocuk askerden korkar şekilde yetişmiş.
beyler lafı uzatmayım, biz dersteyken çocuk tam birbuçuk saat orda ayakta bekledi. koşa koşa gittik ders bitince,
yüzü bembeyaz olmuş, altına kaçırmış kocaa bebe. açar açmaz bize dalacak diye kaçtık ama bebe oturduğu yerden kalkamadı bile..
insanlığıma, ergenliğime ve de şansıma sokayım ki hepsi benim başımın altından çıkmıştı.
özür dilerim adem. ama o zamanlar bunu haketmiştin. bu kadarını olmasa da bu gibi bi şakayı haketmiştin.
maçta eşofmanlarımızı sıyırmak nedir lan koca adam?
yemekhanede oturacak adamın sandalyesini çekmek nedir?
kızgın çay kaşığını kulaklarımızın arkasına basmak nedir?
tuvalette ben varken ışığı ve suyu kesip piç gibi gülmeler nedir?