meşakkatli bir olaydır. öyle, ki bir de bunun baş sağlığı dilenen kişi olma versiyonu vardır.. hele hele o durum yıkar, bitirir insanı. ne de olsa, ölen kişinin yakını olaraktan baş sağlığı almak sizin vazifeniz, metanetli olmak da onun bonusudur..
karsindakinin acisini paylasmaya calismak, agir yukun bir kismini omuzlamaya calismak ama her bassagligi dilendiginde yerin dibine girmek, hic orada olmamis olmayi, olum haberini almamis olmayi dilemek.
hiç tanımadığım, yüzlerini görmediğim; ölmeselerdi belki ömür boyu tanışamayacağımız işçiler için içim yanıyor. ekmek parası için öldüler. namuslarıyla çalışarak geçinmeye çalışırken o daracık dehlizlerde şehit oldular. ruhları şad olsun...
ailelerinin, yakınlarının ve milletimizin başı sağolsun...
Yaygın olarak bilinenin aksine cümledeki baş kelimesi kafa anlamına da gelen baş değildir.
Buradaki baş kelimesi eski türkçe'de yara anlamına gelen baş'tır. Yani bu eski türkçe kelime grubu türkçe'nin unutulmuşlukları arasında unutulmamayı başarmıştır. Yaranız sağolsun.
biri vefat edince dilenen sözdür. neden başsağlığı; ne saçma diyenleri anlayamıyorum. başsağlığı dileği, ölenin yakınlarının, geride kalan ömrüne yönelik bir dilektir anlam itibariyle. allah, geride kalanlara ömür versin dileğinin kısaltmasıdır başsağlığı dilemek. ben asıl, taziye kelimesini saçma buluyorum.