evet demek; koalisyonları ve onun çıkarcı bozuk sistemini istememektir.
evet demek; milletvekillerinin asıl işlerinin yapmasını istemektir.
evet demek; kavgayı gürültüyü istememektir.
evet demek; meclis yoluyla bölücü propaganda yapanları istememektir.
evet demek; bu ülkede sinerjiyi bozan her şeyi istememektir.
eski sistemin ne hayrını gördük ki şimdi yeniyi istemeyelim? türkiyenin parlementer sistem yüzünden kaybettiği enerjilerin toplamını düşünen bir insanın evet dememesi şaşırmışlıktır, aldanmışlıktır.
ülkeyi terör batağına sapladığı yetmiyormuş gibi bir de dünya üzerinde terörist ülkelerden biri olarak anılmasına sebep olan,
devletin kasasını yandaşlarının ceplerine boşaltıp ülke ekonomisini asgari ücretliden alınacak zorunlu bireysel emeklilik primine, işsizden alınan zorunlu sağlık sigortası primine muhtaç hale getiren,
bir zamanlar avrupa' nın en başta gelen tahıl üreticilerinden biri olan ülkeyi tahıl ithal edecek duruma sokan,
imf' ye borcu bitirdik diye milleti uyutup dış borcu katmer katmer katlayan,
memleket güllük gülistanlıkmış gibi devletin kaynaklarıyla kendine milyarlarca liralık saray yaptıran bozuk kişiliklerin yargılanmasını engelleyip, ülkeyi iyice batırdıklarında da elini kolunu sallaya sallaya kaçabilmeleri için evet demeliyiz.
darbeciler ve darbeci dusunceler bu ulke'de bir daha yonetime gelmemek uzere tarihin karanlik sayfalarina gomulecektir.
yasasin istikrar...
yasasin demokrasi...
bu ülkeden yaşamıyor olsam mesela avrupadaki gurbetçiler gibi olsam eveti basar istediğini elde etmiş olan bu halkın sonunu su, itfaiye ve hortum düşünce ekseninde izlerdim.
E. Usluya göre ne tayyip erdoğan’ın tek adamlık meselesi, ne de cemaat akp kavgası bundan daha önemli olduğu içinmiş.
Bugün kaleme aldığı yazıda “türkiye iç savaşa gidiyor” diyen uslu, “bu yüzden şu anda herkesin önceliği iç savaşı önleyecek adımları atmak olmalı. ne tayyip erdoğan’ın tek adamlık meselesi, ne de cemaat akp kavgası bundan daha önemli olabilir. türkiye’yi seven herkes iç savaşı önlemek için çaba sarf etmeli”. Evet demezsek Suriye gibi oluruz diyen uslu, "gelinen noktada suriye yıkıldı ve milyonlarca insan evsiz ve yurtsuz kaldı. esad daha da güçlendi ve sünniler darmadağın oldu. üzgünüm ama artık türkiye için diktatörlük tercihi ehveni şer olmuş bir tercihtir. diktatörlük iç savaştan iyidir. bunu suriye’de ırak’ta mısır’da libya’da her yerde gördük. şunun da farkındayım. artık erdoğan ölene kadar iktidarda. ister bu referandumdan evet çıksın ister hayır çıksın. kimse erdoğan’ı iktidardan indiremez. bu gerçeği kabul etmek zorundayız. Muhalefet eksikliği ve ak partiye alternatif bir parti çıkmadığı için türkiye’de artık demokrasi dönemi bittiğine göre bu yüzden de iktidarı, ya da lideri, demokratik yollarla göndermek mümkün olmadığına göre, ona karşı bayrak açıp iç savaşı çıkarmasına dolaylı olarak da olsa zemin hazırlamak bir ülkeye yapılacak en büyük kötülüktür. şu anda tek çaremiz şu: iç savaşı önlemek için referanduma evet demek türkiye’yi kurtarması için allah’a dua etmek. erdoğan’ın kaybetmesi durumunda yaşanacak çatışmaları ve iç savaşı, olası ölümleri önlemek için daha iyi bir önerisi olan varsa seve seve dinlemeye, aklıma yatarsa desteklemeye hazırım.” demiş.