bulunduğu şehre ait olamama hissi neticesinde nükseden istektir. yeni bir şehirde mevcut karakter ile uyum sağlanılacağı düşünülür fakat sadece arayüz değişmiştir.
istekle sınırlı kalmadı.
Az önce karar verdim ve 2 ay içinde uygulamaya geçeceğim.
Ankara gerçekten benim şehrim. Üçer beşer ay başka şehirlerde hatta başka ülkelerde yaşadığım oldu ama hiç tamamen gitmeyi istememiştim.
Kendi kendime terapi yaptım. Psikologların çoğu birbirine danışmanlık yapar ama benim ileri derecede güven problemim olduğu için kimseye her şeyimi anlatamam.
O yüzden kendime danışmanlık yaptım. Bazı şeyler istediğim gibi gitmiyor.
Eskiden bu denli her şey istediğim gibi olsun kafasında değildim. Şimdi en ufak detaylar benim istediğim gibi olmayınca içten içe çok öfkeleniyorum.
En iyisi komple önce bu şehri sonra bu ülkeyi terk etmek. Çok iyi arkadaşlarım var. Benim için çok fedakarlık yapan oldu, benim çok şeyimi feda ettiğim oldu.
Ama düşününce vazgeçemeyeceğim kimse yok bu hayatta. Ailem de dahil. Vaay Cidden herkesi geride bırakacak kadar pislik çıktım.
Öfke ve nefret insanı tüketen iki duygudur. Bazı insanlara karşı öfkem hiç dinmiyor. Umarım şehir değişikliği birkaç fark yaratmama zemin hazırlar.
Bundan 7 sene önce ankaradan ayrıldım. 9 sene yasamistim. Bastım istifayi evi de bosalttim ayrıldım. "Acaba" dediğim zamanlar oldu, üstünde durmadim. 7 senedir bir sahil sehrindeyim. Korkaklik yapıp ankarada kalsaydim gün be gün eriyip gidecegimi dönüp bakınca anlayabiliyorum.
Velhasili mutlu degilseniz gidin abi. En fazla başka bir şehirde devam edersiniz mutsuzlugunuza kaldığınız yerden. Beylik laflar etmek istemiyorum, hayat kisaya girmek istemiyorum ama durum bu gerçekten.
Dilden ve kalemde dökülen en acı kelime, "keşke"dir. Az cesaret.
şehrin öyle bir alımı var ki kimi zaman ömrümün sonuna kadar burada yaşarım derken, kimi zaman ağzın yüzün kan içinde bir sokak arasına kıvrılıp celladının gelmesi için dua ediyor da olabilirsin.
Konstantinos Kavafis – Şehir
‘Bir başka ülkeye, bir başka denize giderim’, dedin
‘bundan daha iyi bir başka şehir bulunur elbet.
Her çabam kaderin olumsuz bir yargısıyla karşı karşıya;
-bir ceset gibi- gömülü kalbim.
Aklım daha ne kadar kalacak bu çorak ülkede?
Yüzümü nereye çevirsem, nereye baksam,
kara yıkıntılarını görüyorum ömrümün,
boşuna bunca yıl tükettiğim bu ülkede.’
Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın.
Bu şehir arkandan gelecektir.
Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın,
aynı mahallede kocayacaksın;
aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda.
Başka bir şey umma-
Ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte,
öyle tükettin demektir bütün yeryüzünü de
istanbul dan ankara ya son zamanlarda tasinmak istiyorum. yeni bir sehrin iyi gelecegini dusunuyorum. ankarali yazarlar oneride bulunursa gorus bildirirse mutlu ederler.
Edit: 250 tane ankarali yazarın bunu okuduguna eminim biri bile bir sey yazmamış yaziklar olsun bu kadar yobazsaniz zaten gelmeyeyim.