doğduğu yerin takımıyla kendi bünyesi arasında ultra duygusallık oluşturan insanı rahatsız eder.
örneğin basketbolda kalite ve zevk arayan insan gider nba'den bir takım tutar, gayet normaldir. orada doğmadın diye taraftar olmaz mısın, sevgi besleyemez misin, var mı böyle bir kural literatürde?
zaten maçı spor salonuna gidip destekleyemezsin, oynanan oyundan keyif almaktır amaç uzakta olsa da.
bu, futbolda da bir başka sporda da böyledir.
bunu belirleyen şey spora bakış açısıdır. bursa'da doğduysan bursasporlu olmalısın, yok efendim trabzon'da doğduysa trabzonsporlu olmalısın hikayelerini bi zahmet aşın lütfen.
neyi destekleyeceğimizi sizin duygusallık ölçüleriniz ve memleket aşkınızla belirleyecek değiliz!
yazar burada bursaspor'u bursalılar'dan başka ipleyenin olmamasına efkarlanmış ve güya bundan memnunmuş gibi davranmış. yazık lan...*
not: bursalılar dediysek tamamı değil ha. küçük bir kısmı. onların da asıl bir takımı vardı kısa zaman öncesine dek, yakında yeniden dönüş yapacaklar o takımlarına...
düşünün ki; anadolunun bağrında, tam ortasında doğan bir genç var. şehrinin takımı süper lig'de oynuyor. ama gel gör ki, istanbul basını sürekli empoze ettiği üç büyütülmüşer politikasıyla bu gencimizin sportif görüşünü zedeleyerek onun istanbul'un semt takımlarını desteklemesini, onların formasını aldırmaya zorluyor.
sebebi basit! istanbul basını, istanbul'da yaşıyor ve bu üç büyütülmüşlerin yüzü suyu hürmetine para kazanıyor. sistem böyle kurulmuş. çark böyle dönüyor. işte bu noktada diyorum ki ben;
çomak sokun arkadaşım. kendi memleketinin takımına destek ol. onun formasını al. kır şu kapitalist zinciri. kendi takımına, yerli futbolcuna sahip çık!
istanbul takımlarına laf sokmak için yola çıkmışken sabit kuyruk acısı sebebiyle trabzon'a da arada kendince çemkirmeye çalışan ezik yazarın beyanatı.
yahu adamın trabzon'la bursa'yı fanatizmde karşılaştırmasındaki abesliği geçtim de...
bu sözlükteki fanatik bursalıların bile neredeyse tamamı "bizim şehrimizin çoğu bursasporlu değildi, şampiyon olunca bursa'ya döndüler, o yüzden de onlar maçlara gelmeye başlayınca tribünümüz bozuldu" derken sen kime neyi anltmaya çalışıyorsun a canımın içi.**
fazla abes olmayan durumdur kardeşim.
hatta ne abesi lan tamamen doğaldır.
ister yabancı takım tutarım, ister memleketimin takımını, ister başka şehrin takımını.
sanki kanun var. herkes doğduğu şehrin takımını tutacak diye.
hatta daha ileri gidersek sanki ayet var herkes takım tutacak diye.
öyle ya bu bir gönül işi. futbol dediğin ne? insana keyif vermekten bir adım dahi öteye geçiyorsa insanda ya o bünyenin beyninde bir sorun vardır, ya da ruhi sorunları vardır. 1 maçını dahi stattan izleyemedim. ama beşiktaşlıyım. ne oldu şimdi? bugün "tutmuyorum" desem, takımıma bir zararı mı var? ya da bu sene şampiyon olsa cebime para mı girecek?
Gayet doğal ve olması gereken bi durumdur. Ama bazı kesimlerce kesinlikle olmaması gereken doğup büyüdüğün yere ihanet etmek , yediğin kaba tükürmek , nerenin ekmeğini yiyorsan oranın takımını tutacaksın, gibi saçma sözlere maruz kalan insanların karşılaştığı durumdur. Kimse doğduğu yerdeki takımı tutmak zorunda değildir ki bi çok insan doğduğu şehirde büyümez e haliyle her göç ettiğimiz şehrin takımınıda tutamayız. istanbul takımlarını sadece istanbulda doğanlar tutsaydı heralde vasat bi durum olurdu ve türkiyedeki takımları düşünecek olursak Galatasaray ve diğer büyük takımların taraftarlarını bölüştürsek dahada vasat bi hal olurdu heralde her takımın kendi stadını dolduracak kadar taraftarı kalırdı. ve hiçbir takım dünya üzerinde şu kadar milyon taraftarım var gibisinden hava yapamazdı yani verilebilicek çok örneği olan gayet karışık bi durum. Bursada doğup Galatasarayı tutmak.
mantıklı bir durum değildir.sen o tuttuğun takımın kaç kere stadına gidip maçını seyrettin yada deplasmanına gittin,bunları yapamayan ne derece taraftar olabilir.ama şehrinin takımını tuttuğunda bunların hepsini yapıp gerçek bir taraftar oluyorsun.hemde şehrine sahip çıkıyorsun.ben adana demirsporluyum bununla da gurur duyuyorum.herkese de tavsiyem istanbul sempatizanlığı değilde bu gururu yaşamaları.
yaklaşık 1 ay kadar evvel iyice kafama taktığım hadise.oturdum eni konu muhasebesini yaptım.bazı sorular sordum şöyle ki;
-takım niçin tutulur?
-beni bu takıma bağlayan bağlar neler?
-kendimi ne kadar bu takıma layık görebiliyorum?
sonra cevaplarını vermeye çalıştım.birinci soru için 3 büyüklerden en iyi örnek beşiktaştı.semt takımı beşiktaş taraftarı aynı semtin insanları.onlar üçbüyüklerden birini değil kendi semt takımlarını tutuyorlar diye düşündüm.(tabi ki tüm taraftarı bu yönden bağlı değil takımlarına)diğer büyükler için söz konusu bile edemedim.
ikinci soru için takımın duruşunu,ilkelerini,bir karakterinin olmasının beni çektiğini düşündüm lakin son zamanlarda bunların da kalmadığını farkettim.
üçüncü olarak da maçlara pek gitmeyen,rast gelirse tv den izleyen biri olarak fanatikliğimin bunları karşılayamadığına karar verdim.yani ben tuttuğum takımı haketmiyordum.öte yandan tuttuğum takım için herhangi bir yaptırımım yoktu.ortalama bir taraftar için en fazla gidip tribünde bağırabilirdim ki onu da yapmıyordum.
son olarak karar verdim ki bazı şeyler doğuştan gelir.insan bunlara karar veremez.bunlara belki hangi takımı tutacağında dahil.işte olaya bu açıdan baktım ve ait olduğum ilin,bölgenin takımını tutmaya karar verdim.sonra baktım ki evet bu takım benim kıstaslarımı sonuna kadar karşılıyor.kesin kararımı verdim ve ben artık kendi şehrimin takımını destekliyorum.
erkek adam tek takım tutar o da kimliğinde yazar arkadaş.
başka şehirli olup da istanbul takımı tutanları da taraftar olarak görmemek lazım zaten. çünkü televizyondan takım desteklenmez. sorsan hayatında kaç defa tuttuğun takımın maçına gittin diye, bir elin parmaklarını geçmez o şahsiyetlerde. oysa biz;
Sen Bana Yasak
Ben Sana Tutsak
Haftada Bir Buluşmasak
Hayat Bize Olur Azap
Senin için yanan kalpler ölene dek seni sever
Göztepe'miz Peşindeyiz
Her Maçında Seninleyiz
içimdeki Ates sönmez
Dudaklarım susmak bilmez
Her nefesimde alayına isyan bitmez!!
diğer şehirlere nazaran izmir de daha çok yaşanan olaydır.göztepe,karşıyaka,altay,buca varken adamlar gidip istanbul takımlarını desteklerler.hayatları boyunca canlı maçlarını izleyemezler ama desteklerler.anlama verememişimdir yıllarca