tek kelimeyle eziktir. * korkusu denilen şeyden bolca mevcuttur kendisinde. istifa etmeli uzunca bir süre de insan içine çıkmamalıdır. yazıktır kendisine.
Kulislere yansıyan bir iddiaya göre, Başbakan Erdoğan Meclis'i terk etmeden Genel Kurul salonunun arkasındaki odada grup başkanvekilleri ile yaptığı toplantı sırasında Şahin'le de görüştü ve aralarında sert bir diyalog geçti.
Erdoğan: Grup başkanvekillerini çağırdınız, ben de grup başkanı olarak toplantıya katılabilir miyim?
Şahin: Tabii ki buyurun.
Erdoğan: Bu nasıl iş kardeşim? Bu pankartları açmalarına nasıl izin verirsin. Attırsana o pankartları.
Şahin: Çıkartacağım efendim.
Erdoğan: Meclis böyle mi yönetilir? Burası miting meydanı mı?
bahsedilen başbakan bizim başbakan olunca şaşırılmaması gereken durumdur. gözü dönmesin alimallah önüne geçemezsin. ha bazen de lazımdır böyle reaksiyonlar.
sözümona meclis başkanı devletin ikinci adamıdır, başbakan üçüncü... bir kez daha görülmüştür ki ayaklar baş olmuştur.
"bu adam"ın karakteri bu, asabi ve mahalle ağzı ile konuşuyor, halktan biri gibi safsatalarla hiç savunuya geçilmesin, o kendini biliyor...
protokolde öndegelim astlık üstlük ilişkisi doğurmaz. bu, yönetmelikte de yazar. başbakan değiştirin bu yönetmeliği ben 1 numara olacam derse yönetmelik değişir. yani çok önemli bi şey değildir. bizim idari sistemimizde 1 numara başbakanlardır.
olay bana rahmetli ecevit ile sn A.N Sezer arasında yaşananları hatırlattı. ilginç... arada bi oluyo demekki.
bir gram üzüldüysem adam değilim. zaten bu adamlar bunu hakediyor. bir arada kapının önüne korum demişti. aman adamların umrunda mı? "ne derse desin biz malı götürmeye bakalım" der geçer.
kendini 2. abdülhamit sanan başbakan dan fırça yiyen meclis başkanıdır. meclis başkanı bu şahsın gözünde ne cumhurbaşkanının vekilidir ne de o eşitlerin en üstünüdür. başbakan bilmezki osmanlı yıkılmıştır ve kendisi padişah değildir. birilerinin anadoluda cumhuriyetin kurulup demokrasinin geldiğini hatırlatması gerekir.