keçiören deki meşhur şelale nin karşısındanki binaya(bina önemli bir binaydı ama neydi unuttumu) atamızın resminin tam yanına, aynı boyutlarda rte kendi resmini astırmasından sonra şerefsizim benim aklıma gelmişti bunu da yapacağı.
+eveeet ilk harfimiz "elif".
-aman başbakanım ne yapıyorsunuz?
+dur lan dalgınlığıma geldi, hemen yanına bir kalp ve tayyip yazalım şuraya.
-emine hanım görmesin başbakanım?
+ulan düzeltelim derken sıvadık hepten, neyse...
adamın bu resimdeki hangi hareketi atatürk'e benziyor anlamadım. atatürk parmakla gösteriyor tayyip erdoğan yazı yazıyor. iyi a.q. kimse tahta karşısına geçmesin taklitçi olacak diye. höh! demek ki kimileri atatürk kadar önem veriyor tayyip erdoğan'a ama çaktırmıyorlar,. hep söylemişimdir:
serbest çağrışım çalışması için örnek olabilecek bir afiştir. ancak birine benzemeye çalışmak olsa olsa kişinin kendisi için, kendisi olamadığı için kötü bir şey olabilir. bir de teknoloji der dururuz. nerede akıllı tahta?
bu adamın her sözünü her hareketini araştırın muhakkak taklit var mesela devlet bahçeliye ve baykala 3 tane koyun ver kaybederler gelirler demişti ya zamanında süleyman demirel ''Dört kaz teslim etsen, akşama üçünü kaybedip gelir.'' demiştir bunun gibi bir çok şeyi aslında rte bizim balık hafızamız sayesinde bize yutturuyor. sen o tahtaya ancak poz vermek için bişiler yazarsın.. Atatürk öğretmek için yazmış..
abuk-subuk kıyaslamalardan ibaret, hala/gene/yine 1928 senesindeki türkiye ile 2010 yılındaki türkiye ile karşılaştırmalar yapılıyor. gerçekleri yansıtmayan şık durmayan benzetmeler.