gayet doğal olandır. bir türlü anlamadı şu kıt kafalılar önemli olan başörtülü olmak değil ya da başı açık olmak değil. önemli olan vicdanınızı çıkar örtüsüyle örtmemiş olmaktır. bir insan kapkara çarşaflara da sarılı olsa eğer vicdanının sesini, allah ın emirlerini kul hakkı yememeyi, adil olmayı ilke edinmişse kendine baş tacımızdır. eğer ki bir insan başı açık modern ayaklarında takılıyor ama buna rağmen yalancılıkla, haramla, kul hakkıyla hayatını sürdürüyorsa ne halt ederse etsin kıymeti yoktur.
artık insanları türk- kürt, başı açık- başı örtülü, alevi- sünni diye değil de iyi ve kötü diye ayırsak daha sağlıklı bir sınıflandırma yapmış oluruz.
kararlarını laikliği baz alan anayasaya göre verdiği sürece kimsenin laf etmeye hakkı yoktur. bu ülke kendini gizleme çabasındaki açık cemaatçi hakimleri de gördü.
diğer hakimler gibidir. ya şimdi açık olan hakimlerin hayata karşı bir bakış açıları, benimsedikleri bir görüş, inandiklari bir din ne bileyim kendilerini temsil ettigini düşündükleri bir inançlari yok mu? tabi ki var ve bu inandıkları değerleri, benimsedikleri inançlarını mesleki hayatlarindan çok mu bağımsız yaşıyorlar? hayır. yani açık olan kadınlar karar verirken çok mu objektif oluyorlar kı başörtülü bir kadının hakimliği, vereceği kararlar sorgulaniyor.
Kararlarını anayasaya göre verdiği sürece kimsenin laf etmeye hakkı yoktur. Laiklik budur. Zina edeni taşlayın falan diyorsa zaten o makamda bulunamaz.
Kapanmaya açılmakla karşılık verileceğini düşünen sapık zihniyetleri görmemizi sağlamış hakimdir.
Lafa bak, yanında bikinili hakim görmek istiyormuş. Senin ben beynini sikeyim.
Arkadaşım açmak ve kapatmak kişinin hakkıdır özgürlüğüdür. Mecbur mu amk bu hakkı kullanmaya. Bir insana aç yada kapa demek sana bana düşmez. Kişisel kararı seni beni ilgilendirmez.