aklıma vazodaki elma hikayesini getiren söz. hikaye şöyledir:
konfüçyüs öğrencilerine elindeki bir vazoyu ve elmayı göstererek elmayı vazonun içine koyar ve onu yere bırakır. ardından şöyle der: "elmayı vazodan çıkarmayı başaran kişi onu yiyebilir". öğrencilerden en aç olanı hemen öne atılır ve elini vazonun içine sokup elmayı almaya çalışır fakat elmayı alamadığı gibi eli de vazonun içinde sıkışıp kalır. bunun üzerine öğrenci konfüçyüs'e dönüp elmayı nasıl çıkarabileceğini sorar. Konfüçyüs, "Elmayı sıkı sıkı tutmaktan vazgeçmediğin sürece elini çıkarman mümkün olmayacaktır" der. öğrenci her şeye rağmen elmayı sıkıca tutup bırakmak istemiyordur ama aynı zamanda onu bir türlü de alamıyordur. sonunda ise çaresizce elmayı bırakır ve geri çekilir. bunun üzerine konfüçyüs öğrencinin bıraktığı vazoyu eline alıp ters çevirir ve hepsi elmanın yere düşüp yuvarlanışını akıllarına getiremedikleri bu basit seçenekten ötürü gülerek izler.
aslında basit gibi görünen bu eylemde zor olan şey o basit görünen seçeneğe yönelme isteğidir. bazen her bir şeyi gerektiğinde bırakabilmek zor ve büyük bir beceri isteyen bir iştir. bu yüzden bir şeyi zorla tuttuğunuzda yaptığınız bu eylemin ulaşmak istediğiniz şeyi engellediğini görüyorsanız, bu kısacası onu özgür bırakmanız gerektiği anlamına gelir.
dönerse senindir kokoreçse benimdir. bu saatte, bu sıcakta canım kokoreç istedi ya, yanında da turşu suyu. offfşşş. *
he, diyeceğim şu ki gitmişse koyver gitsin, dönüşünü bekleyip hayatını erteleme. eğer bu gerçek olursa geçmişin bedelini ödetmeye kalkar bir yanın olmadık bir zamanda...gittiyse bitmiştir. zorlamayacaksın bazen.
ergen aforizmasıdır. neyi bırakıyorsun, niye bırakıyorsun manyak, av köpeği mi bu. takılırsınız olmazsa herkes yoluna gider budur mevzu. yoksa bırak gitsin dönerse o senindir, dönmezse anasının amına gitmiştir falan nedir bu. sevgilinin iyisi bumerang gibi olanıdır ne kadar güçlü fırlatırsan fırlat geri döner. gerisi hikayedir.
donerse benimmis(!)
ne munasibet?!
kimsin ulan sen!
kimseye gitme filan demem.
defolsun gitsin gidecekse, ve sakin donmesin.
doner benim-mis.
hadi ordan. sanki beni bulur.
bakalim ben onunmuyum?
kim uyduruyor bu sacma laflari ya.
aslında bunu iğrenç espriler kategorisinde anlatsam daha iyiydi ya neyse. arkadaşlarla dönerciye gittik bi gün. herkes yarım söyledi. bir tane mal bi arkadaş var aramızda, bu tuttu dürüm söyledi. gerizekalı usta bunun dürümü adam gibi kapatmamış. bizim mal da sıkı tutmayınca dürümün içineki azıcık et de yere dökülüvürdi. o anda veciz cümleyi kullandım; "bırak gitsin, dönerse senindir."