tamam, gerekli önlemler alınsın, hazırlıklar yapılsın.
ama zaten stresliyken sürekli bunu görmek zorunda mıyız ? ülke şartlarının stresi zaten belliyken sürekli hatırlatılmasını yanlış buluyorum. açın bir web sitesi, orada uzmanlar yazsın, gelen soruları yanıtlasın. olmaz mı ?
bir doğa olayı.
istanbul ekonominin %40'ını oluşturan bir şehir. istanbulda zelzele olursa sadece istanbul değil tüm Türkiye etkilenecektir. Depremden sonra hayatta kalan insanlar temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak ve çok büyük problemler ortaya çıkacak. Tuvalet yetersizliğinden salgın hastalıklar, mülteciler yüzünden yağmalanmalar olacak. Yiyecek yetersizliği ortaya çıkacak. Bu şehir yıkılırsa o şehri ayağa kaldıracak paramız olmadığı için Avrupa'ya döneceğiz ama Avrupalılar demeyecek mi kardeşim 1999'da verdik, Maraşta verdik? Ya şehri verirsin ya da para Mara vermeyiz diyecekler. işte o zaman depremden değil istanbul'u Avrupaya vereceklerinden korkacaksınız
deprem olmaz gibi bişey diyemeyiz ama bence marmara denizindeki fay zaten kırılmış hatta yarılmış ve marmara denizi oluşmuş.
fayın marmara denizine girdiği yere bakın. daracık. oradan yarılma başlamış, fay iki yana ayrılmış ve maramara denizi çukuru oluşmuş.
fayın çıktığı yerde öyle orası da daracık.
asıl sorun, fayın yarılıp çukar yaratma potansiyeli olan osmangazi köprüsü yakınından başlayıp, izmit, adapazarı, bolu yönü.
ben bildim bileli orada büyük depremler bitmiyor.
67 de var galiba. sonrada var. en son da 99 da.
Herkes bu depreme ülkenin hazırlıksız olduğunu düşünüyor ancak bir yanlışınız var. Ülke bu depreme tamamen hazırlıklı. Ulusal ve yerel yönetimler, şirketler, hatta diğer ülkeler planlarını buna göre yapmış durumdalar. istanbul'da çok büyük bir deprem bekleniyor. bu deprem sonrasında;
2 milyona yakın insan hayatını kaybedecek. şehrin nüfusu azalmakla kalmayacak, şehir anadolu'ya göç vererek türkiye'nin nüfusu dengelenecek.
Şehrin çer çöp varoş bölgelerini doğa kendi gücüyle "temizlemiş" olacak. varoş mahalleler tarihe karışacak ve dayanıksız binalar sıfır maaliyetle yıkılacak.
şehrin yerle bir olmuş bölgelerini, zengin şirketler yağmalayarak kendi mülkiyetlerine alacaklar. istanbul'da 22. yüzyıla yakışır bir mimari uygulanmaya başlayacak.
şehir iyiden iyiye pahalı olduğu için sadece zengin kesim burda hayatta kalabilecek. istanbul, herkesin ziyaret edebileceği bir yer olmayacak.
bu saydıklarım benim ön görülerim. ben de bu ülkeye 30 yılımı vermiş bir insanım. kör olduğumu da düşünmüyorum. Görünen köy kılavuz istemez. bu ülkede insanlar göçük altındayken çadır ticareti yapıldı. bu ülke akıl ve mantık sınırlarının dışında bulunuyor. kimse güvende değil. kimse yeni aldığı evin sağlamlığı konusunda vicdanına garanti veremiyor. 2020 yılında izmir'de, 2023 yılında hatay'da en çok yeni evler hasar gördü.
büyük istanbul depremi'ne bence ülke hazır. bu umursamazlık, aslında burdan geliyor. peki siz hazır mısınız? (benzer durum izmir için de geçerli. izmir de adeta bir dinamitin üstünde ve bir gece ansızın 7.2 ile sallanmayacaklarının bir garantisi yok. bu iki şehir türkiye'nin %50'sine tekabül eder.)
--spoiler--
şehrin yerle bir olmuş bölgelerini, zengin şirketler yağmalayarak kendi mülkiyetlerine alacaklar. istanbul'da 22. yüzyıla yakışır bir mimari uygulanmaya başlayacak.
--spoiler--
Daha 21. Yüzyıl bitmedi.
Sen 22. Yüzyıldan bahsediyorsun.
kardeşim 2 milyon bile "iyimser" bir tahmin olur. ilk deprem anında bu kadar kişi ölmez ama ya sonrası.. istanbul avrupa yakasını ilçe ilçe mahalle mahalle bilen birisi olarak söylüyorum yıkım çok büyük olur. özellikle bizim fatih ilçesi, zeytinburnu, bakırköy, avcılar, esenyurt, bağcılar, esenler gibi yerler tarumar olur. binalar 40 yaş ve üzeri betonun ömrü zaten şartlara bağlı olarak 40-50 sene arası. 40 sene önce yivli demirde yoktu kirişleri ve kolonları tutan demirler bildiğin pipet kıvamındaki demirler. dolayısı ile ne betonun ne de demirlerin dayanmaları mümkün değil.
depremden sağ çıktın ama enkaz altındasın diyelim. kendi imkanların ile çıkamazsan ve çok şanslı değilsen o yardım sana ulaşamayacak. çünkü ne yeterli ekipman ne yeterli insan gücü ne de yeterli alan var kurtarılmak için. ya enkaz altında öleceksin ya yağmacılardan öleceksin ya açlıktan öleceksin. hepsinden sağ kurtuldun desek şehri terk etmek münkün olmayacak yollar zaten dar, altyapı çok kötü, binalar sık, şehir çok kalabalık tam bir keşmekeş olacak. salgınlar başlayacak kaldırılamayan enkazlar yüzünden nefes alamayacak hale geleceğiz. ülkenin kalanı tüm sanayi tüm para istanbulda olduğundan perişan olacak.
inşallah deprem falan olmaz diyeceğim ama önünde sonunda olacak o kadar bariz ki. şimdi olmasa 10 sene sonra olacak 20 sene sonra olacak belki 50 sene sonra olacak ama bizdeki insan kalitesi siyasetçi profili bu olduğu sürece sonuçları kaçınılmaz olacak.
umarım olmaz ama olmayacağını da bilemeyiz. hatay depreminde bir adam hatay'da yaşıyormuş kızı ve annesi hatay'da kalmışlar ve maalesef ölmüşler, adam istanbul'daymış deprem günü. allah korusun dedirten şey.
Allah saklasın! Kimseyi ve hiçbir yeri bulmasını dilemediğim doğal afetlerden biridir. 6 Şubat Depremi için bir şeyler söylemek istiyorum. Evler bahçeli ve araları boşluk olduğu için yıkım çok fazlaydı. istanbul'da yapılar ne kadar çürük ve kalitesiz olursa olsun, evler hep birbirine yapışık ve nefes alacak yer dahi kalmayacak şekilde kardeş olmuşlar. Bir ihtimal bu yapılaşma yıkımı azaltabilir diye düşünüyorum. Benimkisi sadece iyi niyet tabiki; yoksa teknik ve bilim başka söyler. Marmara Depremi'nden 25 yıl geçmiş, isteseler istanbul'u 3 kez yıkıp geri yapabilir, Türkiye'yi de 1 kez yıkıp geri yapabilirlerdi; fakat bu kepaze zihniyetin böyle bir derdi hiç olmadı. Allah alayının belasını versin! TOKi denen bir kurum var ve kura ile talihli belirliyor, inanabiliyor musunuz? Sanırsın piyango talihlisi seçiyor dürzüler. 3 tane kuzeyli uzun burunlu müteahhit zengin olacak diye yapmıyorlar. Para kazanma davası olamayacak kadar önemli bir beka meselesi olduğunu biliyor; ama paradan vaz geçemiyor pelesenkler. Olay bu kadar basit.
Aklıma gelmediği bir gün bile yok.
Her an patlayabilecek, modern Türkiye'nin sonunu getirme potansiyeli olan bir bombanın üzerinde yaşıyoruz. Evet, basbayağı durum bundan ibaret.
Bunu normalleştiremiyorum ben, her şeyi erteleyen beynim bu olayın her an gerçekleşeceği fikrinden deli gibi korkmayı ertelemiyor.
Bu bölge son büyük depremi 258 sene önce yaşadı, bu yüzden yaşanacak yıkımı tahayyül bile edemiyorum.
şimdi çevremde de var, kafaya çok takan sürekli düşünen.
bi konuyu kafaya 3 günden fazla takmak abesle iştigaldir. ya gereğini yapacaksın ya da unutuacaksın.
kafaya takmanın ne faydası var ki?
gereğini yap.
bu konularda basit ama faydalı bir yaklaşım var.
olmamış şeyleri olmuş gibi düşünmemek. bu kadar basit bir yöntem.
ihtimaller ancak planlamalar için düşünülür. herhangi bir plan yapmayacaksan ihtimallere aşırı takıntılı olmayacaksın.
ya olursa, düşüncesi zararlıdır. hasta eder. ya olursa diye düşünürsen, daha hızlı gerçekleşme ihtimali olan o kadar çok şey var ki? şurda şuraya adım atasın gelmez.
yanlış anlaşılmasın. deprem ihtimali elbette her an var ama tedbir almadan kuru kuru düşünmekle bu ihtimal azalmıyor. kendinize işkence etmeyin.
olmamış şeyleri olmuş gibi düşünüp hayatınızı karartmayın.
akılcı davranın aklınıza gelen ihtimallere karşı tedbir alın.
