Her aşırılıkta olduğu gibi, aşırı duygusallığın da kimseye hayrı yoktur.
Ne havadan nem kapıp, senaryolar yazarak kendini üzene, ne de duygusallığından ürküp, doğallığını bozan, üzmemek adına gerçekleri gölgelemeye çalışan yakınlarına.
iki taraf için de nahoş.
aşırı acılar çekmeye davetiyedir.
duygusal olmayan insan 1 ağlarken siz 10 ağlarsınız.
duygusal olmayan insan radikal çözümler bulup acısının erken tolere ederken siz acınızı çok uzun bir zaman dilimine yayarsınız. duygusal olmayan insan günlük hayatını her zamanki gibi yaşarken siz günlük yaşamınızda sıkıntılar çekersiniz.
her şeyin aşırısı zehirdir. aşırı doz öldürür.
Herhalde bu benim en zayıf noktam. Aslında buna sulu gözlü tanımı daha uygun. Genel itibariyle gözlerin benden olduğunu hissedersem gözlerim dolar. Toplu ortamlarda herkesin bana gülmesi veya ilginin bende olduğunu düşündüğüm her an bu tehdit bastırıverir. Birkaç anım var bunla alakalı.
Hatunla Lion filmine gittik en son. Benim gözlerden yarım litre yaş aktı onda tık yok. Gerçi ben çoğu filmde ağlıyorum zaten. Son samuray dahil.
Bir keresinde de orta okulda din dersinde herkes tahtaya çıkıp Ayetel Kürsi okuyordu. Sıra bana geldi, duanın ortalarında ağlamaya başladım. Sonra hoca alnımdan öpmüştü.
Diğeri de ilkokuldayken yaşandı. Rehber öğretmeni geldi, ailedeki fertleri birer resimle çizin ve tahtada anlatın dedi. Sıra bana geldiğinde annemle alakalı resmi anlatırken hüngür hüngür ağlamıştım. Annemi kaybettiğim falan için de değil. Allah uzun ömür versin inşallah. Böyle zor durumlarda bıraktığı oldu beni bu duygusallığın.
çoğu zaman üzgün olur ve ''ortamı bozan kişi'' olarak anılmayı sağlar. uyumsuz olu ve insanları çabuk yanlış anlar. karşısındakini yorar...
çok kötü!
mantığın hastasıyız...
illa kırılgan üzgün ve hassas biri olmak anlamına gelmez aşırı öfkeli olmak küçücük şeylerde bile kırıp dökmekde duygusallığa girer fakat türkiyede duygular dendi mi genelde dişilere yakıştırılan duygular anlaşılıyor şüphesiz..