bir tespittir. (tam tersini de iddia edenler olacaktır belki) benim fikrim bu yöndedir. hatta bugün kendini yine haklı çıkarmış tespittir. bugün rastladığım ve sohbet etme imkanı bulduğum şahsın gözleri böyle bi garip bakmaktaydı. ne bileyim işte. anladınız siz onu.
dindarlik zaten dogaustu bir seylere baglanmak, surekli ceza korkusuyla yasamak oldugundan kisiliklerinin normal olmasi biraz zordur. "benim bir hayali arkadasim olunca ben deli oluyorum, ama bu hayali arkadasa milyarlar inaninca din oluyo, oyle mi?" diye bir soz vardi bunu cok guzel aciklayan.
esasen aşırısı değil dindarlığın normali bile kişilik bozukluğudur. olması muhtemel birşeyin peşinden koşmaktır. kendi kendine yaratır ev ona tapar. bu bir kişilik bozukludur!
Her şeyin aşırısı bir kişilik bozukluğuna neden olur. Aşırı dindar insanlar sürekli birilerinin onları yönlendirmesine ihtiyaç duyar. Kendi başlarına karar alamazlar. Her zaman bir ceza korkusu ve ödül umuduyla yaşarlar. Yaşadıkları hayata değil de ölümden sonrasına önem verdikleri için insanlığa faydaları veya zararları olmaz. Pasif bireylerdir.
aşırı dindarlık diye tanımlanmaya çalışılan olgu dindarlık olmayacağı için doğru olabilecek önermedir. Misal Dindarlıktan yola çıktığını iddia ederek milletin hayatına müdahale etmeye çalışmak, bu müdahalede fiili ve psikolojik şiddete başvurmak kişilik bozukluğudur ve bunu yapan dindar değil tam tersi günahkardır. Keza dindarlıktan yola çıktığını iddia ederek Şeyh, Şıh, bilmem ne hoca peşinde koşup hristiyandan beter Ruhban sınıfı peşinde koşmak da dindarlık değil tam tersi şirktir günahkarlıktır.
Yani yanlış bir tanımlamadır "aşırı dindarlık" çünkü dindarlık aşırılığı önermez, dindar insan aşırı olmaz, dindar insan islam'ın kural ve yasaklarını bilendir ve bu kural ve yasakların dışına çıkarak aşırılaşan da dinle alakasız biri olur tıpkı bu kural ve yasaklara hiç bilmeyen yaklaşmayan kişi gibi.
müslümanlara karşı saygısı olmayan ama kendisi saygı isteyen bir ateist beyanıdır. Desekki bunlara sen sikiksin, derler bize vay efendim bu müslümanlar şöyle böyle ama kendiside saygı aranır.
dindarlık için değil, aşırı dindarlık için doğru önermedir. şimdi birileri savunma refleksiyle çıkıp der ki 'dindarlığın aşırısı lightı mı olurmuş?' falan... evet olur! malesef...
şizofreniyi bir kişilik bozukluğu olarak kabul edersek evet , doğrudur. somut delillere dayanmayan şeylere inanç bağlamak ve bunu hayatının büyük bir parçası olarak yaşamak bilimsel açıdan normal değildir ve önerme doğrudur.
sığ düşüncedir. gözlemdir. kimsenin aşırı dindar olduğunu kimse bilemez. sadece gözlemler çok ibadet eden çok dindar değildir. din ahlaktır, din davranıştır. bunu idrak edemeyip insanların kalbini kırmakta hiç tereddüt etmeyen, hakkaniyete uymayan kimse her namazı cemaatle kılsa, cüppe ve sarıkla da gezse dindar değildir.
önce dindarın ne olduğunu bilmek gerekir bence hatta dini yaşamanın ne olduğunu da...
