normalde sadece sorulan sorulara cevap verdigi halde msn de tozu dumana katan insandir.
normalde soyle gecer dialog:
rana: naber canim yaa? ui: iyi nolsun.
rana: neler yapiyorsun, nasil geciyor? ui: bildigin gibi, ayni.
...
rana: ay gecen gun ne oldu biliyo musun? bidi bidi... ui: hmmm...
rana: ee anlat.. annenler nasil? ui: iyi o da. evde.
...
konusmayi seven insani da bezdirir. susarsin sonunda. der ki "ee niye sustun. anlat."
msn de denk gelindiginde ise sanki roller degisilmistir. utangac insan her kelimenin sonunda bir smiley getirir.
devamli titresim yollar. bastan sona yazilanlara bakinca kendi yazdiklarinin belki 4, 5 katini kayzmistir utangac insan.
tabi anlamsiz smileyler ve titresimler esliginde...
sonra dusundurur insana "yav ne kadar farkediyo"... sonra anlarsiniz karsinizdaki kisisinin ne kadar utangac ve icine kapanik oldugunu...
ailelerin kendince vermeye çalıştığı eğitimle çok rahat ortaya çıkabilecek insan modeli.bireyin utanmayan,kendine güvenen biri olması için sorumluluk verilmeli.her şeyi anne baba olarak biz yapalım dersen.15 yıl sonra iliklerine kadar göreceğin ergen evlat modeli.
çocukluğuna inmek gereken insan tipidir. utangaçlık genelde 1-3 yaş arası tohumları atılan bir kişilik özelliğidir. bu dönemde özerk olmak isteyen bireye;
-höt lan bebe daha küçüksün bırak onu,
-çekil lan velet kakanı ben yaptırcam,
-bak yine vazoyu kıracak eşşoğlu,
gibi yetiştirilen bireylerde olması muhtemel duygudur.
-bi haltı beceremiyom lan nasıl insanım ben diyip her ortamdan kaçacak, sorumluluk alamayacak ve utangaç yetişecektir.
hayatında çok zorluk çekecek insandır. Bazı meslekleri kesinlikle yapamaz. Söyleyecekleri çoğunlukla içinde kalır. Çoğu fırsatı kacırabilir.
Ayrıca hoşlandığı biri ona senden hoşlanıyorum dese bile sevgili olmaya bir ay sonra başlar yada hiç başlamazlar o derece çekingen olan insandır.
eğer insanlar bu kişiden uzak dururlarsa utangaçlğı daha vahim boyutlara ulaşabilir. eğer ailesinde de onunla konuşacak birisi yoksa sonu intihara veya ciddi psikolojik sorunlara gidebilir. bu insanlarla konuşunuz efendim dışlamayınız onları. belki de size anlatacakları çok ilginç şeyler vardır ve bunları anlatmak için sizden bir davet bekliyolardır. siz aa bu sessiz lan kaçayım bundan derseniz kişi daha da sessiz olur ve belki de siz iyi bir dosttan mahrum kalmış olursunuz. başlarda sabırlı olursanız ve gerçekten samimi davranırsanız ileride açılacaktır muhtemelen. en sadık dostlar genelde sessiz insanlardır. niye derseniz sizden başka dostları yoktur. ama aşırı sosyal biriyle arkadaş olursanız sizi ilk fırsatta satar sonra tekrar barışır ine satar. utangaç birinin bunu yapması mümkün değildir.
bir ihtimal, küçüklüğünde ailesi tarafından sürekli "aman evladım sen dokunma, ben yaparım/getiririm vs...sen beceremezsin çocuğum." uyarılarak(bir nevi engellenerek) özgüveni gelişmemiş ve başka insanlara karşı kendini daha zayıf, beceriksiz hissetmekte dolayısıyla aşırı olarak utanmakta ve kendini gösterememektedir.
azı karar, fazlası zarar bir durumdur. hayatın kalitesini azaltır. sürekli keşkelerle bir ömür geçirmek zorunda kalırsınız ki; buda ileride psikolojinizi bozabilir.
silkelenip dışarıya karışmak en iyisidir.
Karakterden kaynaklıdır. Bu durumdan kurtulamaz mı?
Kurtulabilir. Tabi aşırı derecedeyse zorlanması muhtemeldir. Ama her şeyi kafaya takmayarak ve insanları çok ciddiye almayarak başlayabilirsiniz.
Öz güven sorununuz varsa bu konuda ki nedenleri de bulup çözmeye çalışabilirsiniz.
yetişkin insanlar da hadi neyse de, 5-10 yaşlarındaki çocukları annesinin veya babasının bacağının arkasına saklanıp konuşmaması, yere doğru bakıp utanması insanı derinden üzen olaydır. arkadaşımın küçük oğlu bu tür hastalığa yakalanmış. bazen maç olduğu zaman onunla beraber bize gelir ve her gelişinde çocuk benim gibi bir adama bile alışana kadar ilk devre biter. yapmadığım şaklabanlık kalmaz, çocuklarla iletişimim üst düzeydir. ama bu küçük hasta için yerlerdeyim. ta dipte. bana değil, sanki kaderine gülüyor. babasının arkasına saklanıp sessiz sessiz dudağını kaldırıp görünmek istemiyor. alaycı bir gülüş. sanki yorma kendini der gibi. ben buyum der gibi.
size bir sır vereyim mi? şu an için hayattaki en büyük arzum bu küçük sezgin'in fırlama biri olduğunu görebilmek. yoldan geçen kıza '' şştt yavrum, hepsi senin mi?'' dese dünya benim olur. eğer bu lafı yiyen o kız, bu tatlı çocuğu tanısaydı eminim ki o da çok sevinirdi. '' benim ulan hepsi, hadi gel bir fırt em'' derdi. gülerken yanağında gizlediği o gamzeyi bi görseniz. ah bi görseniz...
Ozluyorum o gunleri. O kadar cok sey dusunurdumki, herkes bana aptal gibi gorunurdu. Cunku onlarin hatalarini ve aptalliklarini hemen sezerdim. Zamanla kirlendim ve bu ozelligim torpulendi.
günümüz şartlarında nimet bile sayılabilir aslında. gözü açık denilen kişilerin hemen hemen hepsi ya insanları kullanır, ya güvenlerini defalarca boşa çıkartır*, ya haramlara, gayrimeşru işlere bulaşır, yada kendi işlerini görmek için diğer insanların hakkına girer. bırakın bu dünya onlara kalsın, siz saflığınızı koruyun. he kötü yanına gelecek olursak, girdiğiniz ortamlarda ki genelde büyükler: "ben açıcam seni, raad ol." tarzı söylemlerle kafanızı s*kerler afedersiniz. sizi meyhaneye yada umumhaneye götürmek isterler. bir de "parası benden len kereta" deyip sırıtırlar.* ulan kaç yaşında adamım ben gitmesini bilmiyor muyum pezevenk? biri de çıksın desin ki: "yeğenim gel senle camiye gidelim." veya "falanca dergahta sohbet var, beraber gidelim istersen." işte size manevi yozlaşmada geldiğimiz seviye...