aşık veysel şatıroğlu

entry334 galeri41 video9
    9.
  1. beni hor görme gardaşım
    sen altınsın ben tunc muyum
    aynı vardan var olmuşuz
    sen gümüşsün ben sac mıyım

    ne varısa sende bende
    aynı varlık her bedende
    yarın mezara girende
    sen toksun da be ac mıyım

    kimi molla kimi derviş
    allah bize neler vermiş
    kimi arı çiçek dermiş
    sen balsın da ben çec miyim

    topraktandır cümle beden
    nefsini öldür ölmeden
    böyle emretmiş yaradan
    sen kalemsin ben uc muyum

    tabiatta veysel aşık
    topraktan olduk gardaşık
    ayni yolcuyuz yoldaşık
    sen yolcusun ben bac mıyım"
    12 ...
  2. 8.
  3. 7 yaşında geçirdiği çiçek hastalığı yüzünden kör kalmış, ancak buna rağmen hayata küsmemiş,1894 doğumlu, sivaslı halk şairi. kendisine sonraları görebilme umudu olduğu için ameliyat teklifi yapıldığında "olamaz. ben kendime bir dünya kurdum, ameliyat eder gözlerimi açarsanız dünyamı yıkarsınız" demiştir.
    7 ...
  4. 7.
  5. onun deyişleri brçok kişiye ilham omuştur gönül gözüyle yaptıgı doga tasvirleri herkesin agzını açık bırakır niteliktedir
    6 ...
  6. 6.
  7. "derdim yumurta misali, pişmeyince soyulmuyor"
    deyip donup kalmama sebep olan unutulmaz türkler'den biri.
    22 ...
  8. 5.
  9. mükemmel anlatıma sahip halk ozanı..
    "seversin, alırsın, karın olur
    seversin, alamazsan, kara sevdan olur."
    12 ...
  10. 4.
  11. uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gunduz gece.

    fazla soze gerek yok.
    8 ...
  12. 3.
  13. Aşıklık geleneğinin unutulmaya yüz tuttuğu bir zamanda ortaya çıkan ve 20. yüzyıl Türk Halk Şiirinin önde gelen siması olarak kendini kabul ettiren Aşık Veysel Şatıroğlu, 1894 yılında Sivas ili Şarkışla ilçesinin Sivrialan Köyü'nde Dünya'ya gelmiştir. Babası Karaca Ahmet, Annesi Gülizar Hatun'dur. Yedi yaşına kadar akranları gibi sağlam ve gürbüz olan Veysel bu yaşta yakalandığı çiçek hastalığı sonucu sol gözünü kaybeder. Hastalıktan etkilenen sağ gözüne perde iner. Bu gözü ile nisbeten görebilirken, sağım esnasında annesini beklemekteyken ineğin vurması sonucu sağ gözünü de tamamen kaybeder.

    Karanlık ve ızdırapla tanışan Veysel'i düştüğü boşluktan kurtarmaya çalışan Baba Karaca Ahmet, oğlunu 10 yaşında bağlama ile tanıştırır. ilk dersini köylüleri Molla Hüseyin'den daha sonra da baba dostu Çamşıhlı Ali Ağa'dan alan Veysel 1933 yılına kadar Pirsultan Abdal, Aşık Kerem, Karacaoğlan, Yunus Emre ve Emrah gibi tanınmış ustaların eserlerini çalıp söyler. Yıllar geçmektedir. 1919 yılında 25 yaşında ilk evliliğini yapar. iki yıl aradan sonra annesi ve babasını kısa aralıklarla kaybetmesi onu derin acılara ve çaresizliğe sürükler. Sonrasında eşinin de kendisini terketmesiyle Veysel daha da yıkılır. 1921 yılında hayatını ikinci eşi Gülizar Hanımla birleştiren genç Veysel'in bu evliliğinden ikisi erkek altı çocuğu olur.

    Ömrü yoksulluk ve çilelerle geçen Veysel, köyünden ilk defa ayrıldığı 1933 yılında Sivas Aşıklar Bayramı'na katılır. "Türkiye'nin ihyası Hazreti Gazi" Şiiriyle dikkat çeker. Ahmet Kutsi Tecer Bey'in ilgisine mazhar olan Veysel, Köy Enstitülerinde bir süre saz öğretmenliği yapar. Bu yıllar hasret şiirlerinin birikimini oluşturur.

    Şiirlerinde birlik ve bütünlük mesajları veren, bilim ve teknolojiyi önemseyip benimseyen Veysel, özünde ve sözünde samimidir. Karanlıklar dünyasından aydınlıklar çıkarırken sevecendir. Sadık yarim dediği kara toprakta yeşerttikleriyle murada eren Veysel, bilinçli bir ziraatçidir.

    Yarım yüzyıldan fazla sanatına gönül vermiş olması karşılıksız bırakılmamıştır. 1965 yılında TBMM Ana Dilimiz ve Milli Birliğimize katkılarından dolayı özel kanunla Vatan Hizmet tertibinden O'na maaş bağlamıştır.

    Aşık Veysel 21 Mart 1973 tarihinde sadık yari kara toprakla kucaklaşarak aramızdan ayrılmıştır.

    kaynak: http://www.sivas.gov.tr/AVeysel/Hayati/
    6 ...
  14. 2.
  15. "Ben giderim adim kalir. Dostlar beni hatirlasin." gibi karizmatik ve anlamli sozun sahibi.
    14 ...
  16. 1.
  17. şarkışla'nın sivrialan köyünde doğmuş olan aşık insan.
    20 ...
© 2025 uludağ sözlük