ya ben anlamıyorum nasıl olduda aşık veysel ve bunun gibi ozanları ve onun türkülerini dinlemek yadırganacak veya yadırganmasa bile kimsenin yanaşmadığı bir eylem halini aldı* emre aydın dinler ismail yk dinler ibrahim tatlıses dinler tarkan dinler ajdar vs dinler ama aşık veysel ? desen dudak büzer,mahsuni şerif desen? kim o der, aşık gülabi desen hiç bilmez zaten.
neden bu kadar özüne uzaksın desen öz ne der? bu yüzden tamam bunlara kızmıyorum farkındalık dereceleri popüler kültürle sınırlı.
asıl anlamadıklarıma gelelim misal ben radiohead dinleyen bir adamın aşık veysel i bilip dinlememesine onu da dinleyen adamın mor ve ötesi dinlememesini anlamam.ben rockcıyım diyen adamın türküde dinlemesi gerekir gibime geliyor.cem karaca , barış mançoerkin koray da hep halk ozanlarının belki son temsilcisi olan aşık veysel den ve onunda feyz aldığı gelenekten besleniyordu.
karısının başka biriyle kaçacağını hissedince; " yıllarca bana baktı, yemeğimi yaptı, hamamda sırtımı keseledi, bende hakkı var; gurbet elde kimseye muhtaç olmasın." diyerek birikmiş parasını farkettirmeden karısının eşyalarının arasına koyan; bu hikayeyi öğrendiğimde kendisine saygım daha da artan,
ahmet kutsi tecer tarafından ülke çapında tanınması sağlanan büyük halk ozanı
bu dünyayı kuran mimar,
ne hoş, sağlam temel atmış.
insanlığa ibret için,
kısım kısım kul yaratmış.
kimi yaya, kimi atlı, kimi uçar kanatlı.
dünya şirin, baldan tatlı,
eyvah, balı tuza katmış.
herkesin sevdiği çok büyük bir halk adamıdır. adam gibi adamdır. müzik adamı olmasının yanısıra filozof bile sayılabilir aslında. gözleri görmeyebilr ama iki gözü de görebilen insanların göremediklerini görür yüreğiyle. o yürekle milyonlarca insanın gönlüne hitap etmiştir. ruhu şad olsun!
"güzelliğin on para etmez bendeki aşk olmasa"
sabah sabah haberleri izlerken, ülkede iç savaşın çıktığına tanık olup ruhumun sıkıldığı bir anda, açıp dinlediğim beni benden alan büyük üstad. aslında sokaklarda birbirine taş atan insanlar aynı türküleri söylüyor, aynı takımları tutuyor, aynı bayramda tatil yapıyor, aynı denizde yüzüyor, aynı arının yaptığı balı yiyor... çaldığı saza bile vefa gösterip türkü yazan ustaların yetiştiği bir anadolu'nun insanı neden bu halde diye içerliyor insan...
köyüne gidilip görülmesi, biraz olsun hissedilmesi gereken insan. torunlarıyla kızıyla tanışmak çok farklı bir duygu. özellikle de odasına girip eşyalarına bakmak, dokunmak.
manidar deyişleriyle türk halk müziğine büyük katkıları olmuş büyük halk ozanıdır. kıymetinin bilinmemesi üzerine sefalet ve yokluk içinde hayatını geçiren ozan, öldükten sonra kıymete binmiştir. yaşarken kıymetini bilmeyenlerin öldükten sonra baş tacı ettiği ozanımızdır.
Ademi sürdün bakmadın
Cennette de bırakmadın
Şeytanı niçin yakmadın
Cehennemin var da senin. (bkz: bu alemi gören sensin)
büyük halk ozanı, aşık geleneğinin son temsilcilerinden, acı ve umudu birlikte işler şiirlerinde, süsten uzak, yalın bir dille yazar, hayatı anlatır. dine ve siyasete ince dokunudurmalar yaptığı eserleri de vardır. sivaslı bir çiftçi oğlu, 1894 te doğar, 1973'te doğduğu yerde elveda der sivasın sivrialan köyünde. yedi yaşındayken çiçek salgınından kör olur, babası avunsun diye kırık saz verir veysele ve bir aşık doğar. cumhuriyetin onuncu yılı ankaraya ulaşmak için üç ay yaya yürür ve ilk şiirlerini 29 ekim 1933'te ankara'da söyler. altı çocuk babası veysel, köy enstitüleri nde halk türküsü öğretmenliği yapar. çağının ilerisindeki büyük ozanının her dizesi öğüt ve daha varılmamış anlamlar yüklüdür.
köyde gece vakti bir kadın, sessizce evi terketmektedir. kocası uykudayken sessizce sevgilisine kaçar. yolda sevgilisiyle beraber yürürken, eşyalarının içinden bir tomar para çıkar. gözleri açık, arkası dönük yatan kocası aşık veyseldir. bu hikaye bildiğim kadarıyla kendisi tarafından anlatılmıştır, ve kadına hitaben yazılan şarkıdır: "güzelliğin on par etmez, bu bendeki aşk olmasa".
birlik destanı adlı eseriyle derin düşüncelere sevk eden insan.bunu birde kürt vatandaşlarımızın dinlemesi lazım.özellikle "beraberce şehit gazi" bölümünü.
şöyle bir muhabbetin içinde adını duymaktan üzüntü duyduğum büyük usta ;
yaşlı teyze + emo, tiky, o.ç karışımı genç kız -
+ kızım şuna bi bakıver hangi türküler var içinde
- ya teyze ben ne anlarım türküden
+ bi bakıver kızım ne zaman okumuş bunları
- ya ben aşık veyseli senden duyuyorum
+ aa iki şarkıya bakıcan
- ama bilmiyorum ki ben ismail yk ya aşığım murat boz'a aşığım aşıklarla falan işim olmaz
+ ???
noktası virgülüne kız bunları söyledi, hayır o yaratığın nokta ile virgülü ayırt edecek beyni yok eminim..