aşık veysel şatıroğlu

    46.
  1. Anadolu' nun orta vilayetlerinden bir köyde, yavaş yavaş güneş batmaya hava kararmaya başlar. Karanlık iyice çöker köyün üzerine. Evlerden birinde bir kadın ve adam yatma hazırlığı yapmaktadır. Erken yatıp yarın sabaha, güneş ışığına erken uyanacaklardır. Adam üzerini değiştirir, yatağına yönelir. Evin penceresinden, karanlık bahçeye vuran ışıkta, ağaçların arasında bir gölge belirir. Kadın pencereden dışarı bakar ve gülümser. Kadının sevgilisi bahçededir. Tam sözleştikleri gibi, sözleştikleri saatte ve yerde adam onu beklemektedir. Kadın kocasının uyuduğundan emin olunca, sessizce yataktan kalkar, üstünü giyer ve pencereden aşağı atlar.
    Başka bir adam için kadın kocasını terk eder. Koşarlar iki sevgili, kaçıyorlar. Tarlaları ovaları aşarlar. Anadoluda bir köy nasıl koşmasınlar ki. Arkalarından onları kovalayacak onca şey vardır. Namus belası, töre cinayetleri, yoksulluk, cefa, korku.
    Arkalarında bunlar varken nasıl durabilirler. Köyden uzaklaştıklarına iyice emin olunca soluklanmak için dururlar. Kadın duraksamayı fırsat bilip nefes nefes der ki " Evden çıktığımdan beri, ayakkabımın içinde bir şey var beni rahatsız ediyor" çıkartıp bakar ki ayakkabısının içinde bir tomar para. Kocası her şeyin farkında biliyor ki gidecek. " Beni terk edecek onca yıl çorbasını içtim, çamaşırlarımı yıkadı, ütüledi. Bana emeği geçti" Yaban elde muhtaç olmasın diye o yoksul köylü, bütün parasını; başka bir adam için kendisini terk eden karısının, giderek uzaklaşan adımlarını attığı ayakkabısının içine koydu. O güzel insanı, o onurlu davranışı sergileyen, o terk edilen adamı hepiniz tanıyorsunuz. Çünkü o bir dizesinde bize seslendiği gibi uzun ince bir yoldaydı ve gidiyordu gündüz gece .Şimdi sorarım size bu memlekette töre cinayetleri, kadına karşı uygulanan şiddet mi yakışır yoksa, Aşık Veysel gibi hayatında hiç kitap okumasa okuyamasa bile, kitap gibi hayat yaşayan adamlar mı yakışır?

    Kaynak: Sunay Akın
    40 ...
  2. 6.
  3. "derdim yumurta misali, pişmeyince soyulmuyor"
    deyip donup kalmama sebep olan unutulmaz türkler'den biri.
    22 ...
  4. 272.
  5. 123. Doğum gününde saygı ile andığımız büyük üstad. Mekanı cennet olsun. Bu dünyadan bir aşık Veysel geçti. Rahmet ve saygıyla....

    "Anlatamam derdimi dertsiz insana
    Dert çekmeyen dert kıymetini bilemez
    Derdim bana derman imiş bilmedim
    Hiç bir zaman gül dikensiz olamaz

    Gülü yetiştirir dikenli çalı
    Arı her çicekten yapıyor balı
    Kişi sabır ile bulur kemali
    Sabretmeyen maksudunu bulamaz"

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1560946/+
    20 ...
  6. 1.
  7. şarkışla'nın sivrialan köyünde doğmuş olan aşık insan.
    20 ...
  8. 243.
  9. "Ben giderim adım kalır, dostlar beni hatırlasın"

    Bugün doğum günü olan, tepeden tırnağa anadolu türk ozanı. iyi ki doğdun büyük usta.
    18 ...
  10. 231.
  11. veysel' i tanıdım, benliğimden utandım. bizlerki her yaptığımız iyilikte karşılık bekleyen insanlarız.

    "ben öldükten sonra mezarımın üstünü taş ile beton ile kaplamayın, böcekler, bitkiler faydalanamaz bir işe yaramaz. ben öldükten sonra üzerimde otlar bitsin, çiçekler açsın, taş kapatır, hiç kimse istifade edemez, yalnız benim toprağımda vatanıma hizmet etsin, orda biten otlardan koyun yesin, et olsun, kuzu yesin süt olsun, benim orada taşın altında yatmakla bir istifadem yok, bunun için üstümü kapatmayın, vatanıma hizmet olsun"

    demiş. söyle veysel aşık? sen mi ölüsün biz mi?
    17 ...
  12. 2.
  13. "Ben giderim adim kalir. Dostlar beni hatirlasin." gibi karizmatik ve anlamli sozun sahibi.
    14 ...
  14. 185.
  15. Bugün doğan büyük ozan.25 ekim 1894 tarihinde dünyaya gelen âşık Veysel, bizler için, bu topraklar için önemli eserle bıraktı. "Dostlar beni hatırlasın" dediği andan itibaren dostlarının yadından düşmeyen güzel insanı saygı, sevgi ve özlemle anıyorum!
    12 ...
  16. 267.
  17. iyi ki doğdun halkın içinden gelen güzel insan. Evet.
    12 ...
  18. 5.
  19. mükemmel anlatıma sahip halk ozanı..
    "seversin, alırsın, karın olur
    seversin, alamazsan, kara sevdan olur."
    12 ...
© 2025 uludağ sözlük