aşağıda ki şu muhteşem dizelerin sahibi, dün aramızdan ayrılan büyük halk ozanı.
gençlik bir kuş idi elimden uçtu.
varlık kervan idi geldi de geçti.
ömür güneş idi gedikten aştı.
sanırsın olmamış yol yarım yarim.
aşık reyhani'yim bu aşkın mesti.
gönlünden gönlüme bir rüzgar esti.
sen bir ulu pınar ben kırık testi.
acı bu halime dol yarim yarim...
öldüğünü duyunca içimden bir parça kopan, yanık sesiyle, yanık türküleriyle her zaman kalbimde yeri olan erzurumlu ozan. keşke bir kez daha canlı dinlesem, ağlamayı unutan şu kalbime doya doya göz yaşı döktürse...
1932 yılında Hasankale'nin Alvar köyünde doğdu. Asıl adı Yaşar Yılmaz'dır. iran'dan göçen babası önce Kars'a daha sonra Erzurum'a yerleşti. Aşık Reyhani'nin çocukluğu köyünde geçti. Zaman zaman komşu köylere gitme olanağı bulduysa da daha başka yerlere gidemedi. Okuma yazmayı okula gitmeden öğrendi. Sonraki yıllarda ise dışarıdan sınava girerek diploma aldı.
Küçük yaşlarda köyüne gelen aşıklardan etkilendi. Hem aşıklardan dinleyerek hem de eline geçen kitapları okuyarak birçok halk hikayesini öğrendi. Kendi aşıklığı ve şiir yazmaya başlaması 18 yaşından sonradır.
Reyhani, rüyasında gördü bir kıza aşık oldu. Kısa bir süre sonra da kızı kaçırdı. Birkaç ay geçmeden evliliği geçimsizliğe ve huzursuzluğa dönüştü. Bunun üzerine karısının ailesi kızlarını alarak başka biriyle evlendirdiler. Aşık Reyhani, bu dönemden sonra Dertli mahlasıyla şiirler yazmaya, türkü söylemeye başladı. Ancak bu mahlası uzun süre kullanmadan, Bayburtlu Aşık Hicrani tarafından Reyhani mahlası verildi.
Konya Aşıklar Bayramına aralıksız katılan 7 aşıktan biridir. Eski aşıkların dışında, yetiştiği Huzuri Baba, Nihani, Cevlani, Efkari, Murat Çobanoğlu'nun babası Gülistan Çobanoğlu gibi aşıklardan gelenek ve usul öğrendi.
iran'dan Avrupa'ya birçok ülkede türkü söyleyen Aşık Reyhani, katıldığı yarışmalarda da birçoğu birincilik olmak üzere çeşitli ödüller aldı. 1980'li yılların başında Erzurum'da bulunan Doğu Ozanları Derneğinin başkanlığına getirildi.
Aşık Reyhani birçok ülkeye konser ve konferanslara katılmak üzere çağrıldı. Ayrıca ABD'nin Michigan Üniversitesinde katıldığı bir konferanstan sonra kendisine fahri öğretmenlik unvanı verildi.
Şiirleri birçok gazete, dergi ve araştırmada yaralan ve çeşitli radyo ve televizyon programlarına katılan Aşık Reyhani'nin, şiirlerinin bir bölümünü topladığı "Alvarlı Reyhani" (1962), "Böyle Bağlar" (1966), "Kervan" (1988) ve bazı düşünce ve şiirlerinden oluşan "Şu Tepenin Arkasında" adlı kitapları Dilaver Düzgün tarafından hazırlanan "Aşık Yaşar Reyhani", (1997) adlı kitap bulunmaktadır.
Aşık Reyhani 10 Aralık 2006 tarihinde aramızdan ayrıldı...
Benim 1,5 sene peşinden koştuğum 700 sayfayı bulan tezimin yegane sahibidir. Anılarımda yaşayacaktır. Biraz çevresi anlayaşsız, bilgisiz ve cahil olmasından adamın değeri anlasılamamıştır. Bu arada aşık Yaşar reyhani Erzurum da doğmuş ahıska türküdür.
vefatıyla insana değeri bilinemeden göçmek nedir sorusunu sorduran büyüklerdendir bu da. sorunun cevabı aşık reyhani gibi adamlara göre tabi ki bilindim ne oldu bilinmesem ne olurdudan başka bir şey olmaz. ama insan yine de üzülüyor be. ben üzülüyorum işte böyle tepeden tırnağa has, hakiki sanatkar-bilge dünya ozanları öldüğünde ortalıkta yaprak bile kıpırdamayınca.
sonra yine aynı soru geliyor aklıma: aşık mahzuni, aşık veysel daha mı büyük sanatçı idi? değildi ise neden aşık reyhani o kadar tanınmadı, tanıtılmadı? insanların onun duru, saf, alaveresiz dalaveresiz, süsten haddeden geçmiş sabah güneşi kadar net, aydınlık ve sade şiirlerine, deyişlerine ihtiyacı mı yoktu? insanlar artık her şeyi kendi başlarına, bilgeler olmadan, onların nasihatleri olmadan yapabilecek kıvama mı gelmişler, herbiri üst insan mı olmuş yoksa? yok o kadar da değilse neden, niçin aşık reyhani hak ettiği değeri görmüyor diyorum. görsün istiyorum görsün ki böyle bir dev kameti tanımaya ne kadar geciktiğimizi anlayalım, bunun gibi daha ne değerleri görmezden geldiğimizi, göremediğimizi anlayalım.
insanların asla değerini bilmediği,sadece bir kesimtarafından bilinen,sanatçı müspetlerine sert bir tepkidir adeta. Cenazesi bile sukünetle defnedilmiştir. Ve şuan onun gibi bir sanatçı mevcut değil. Affet reyhani !