böyle insanı içten içe bitiren, koskaca bir umutsuzluk yığını tek çaresi unutmak gibi gelen. unutmak; bazen unutmak için uyursun ama bu kez rüyalarında gelip bulur ağlayarak uyanırsın. hayal kurmak istemezsin artık çünkü hepsi suya düşer. başkalarını bulursun, yastığa başını koyduğun an aklına gelir.
söylemek istersin. durmadan o itirafı düşünürsün ayna karşılarında provalar yaparsın onu görünce nutkun tutulur. öylece kalırsın söyleyemezsin. fazla utangaçsındır işte. zaten hayatın boyunca bu problem olmuştur ama hiç şimdiki kadar acıtmamıştır.
sonra düşünürsün sen bu kadar severken, sen onun yüzüne bile bakamazken başkaları bir gün gelip onu üzecektir, ona sahip olacaktır. en acı duygu belki budur onun bir gün başkalarıyla olacağını bilmek.
işte böyle çok seversin bir bok olmaz. hatta bu uzun süreli aşkla ona zarar da verirsin artık sıkılmıştır o utangaç bakışlarından sıkılmıştır her gittin yere gelmenden ama napacaksın seversin işte.
çok seversin bu platonik aşkla kendinede onada zarar versende sapına kadar seversin.