Onun yanında sürekli saçmalamanız ve nedensiz yere gülmeniz.
Onun yaptığı en saçma esprilere bile kahkahalarla gülüyorsanız ve çevrenizdekiler size tuhaf tuhaf bakıyorsa, evet siz aşık olmuşsunuzdur. Onun yanında nasıl davrandığınızı bilemezsiniz, eliniz ayağınız birbirine dolaşır ki bu sizi salak durumuna düşürür. Zaten ona karşı bir şeyler hissettikten sonra, eskisi gibi de kalamazsınız. Sürekli bir dalgınlık,leylaya bağlamalar, zihninizden ve kalbinizden atamamanız vb birçok karışık ve tuhaf duygular...
en saf duygularla kendini karşındakine anlatmak... mümkünse ve kontrol hala kendinizdeyken yapmayın böyle şeyler... sonra bu bir kavga konusu ve ayrılık nedeni olabiliyor.
Bütün tutkular bize suç işletir ama bizi en gülünç hatalara düşüren aşktır. Miguel de Cervantes "Aşkın gözlükleri öyle pembedir ki, bakırı altın, yokluğu varlık, gözdeki çapağı inci gibi gösterir." sözleriyle bahsetmiştir aşktan. Yani kişinin bir önemi yoktur. Ona baktığında gördüğün o değildir. Sadece aşkı görürsün. Aşk güzeldir aşk özeldir aşk acınası olmaktır aşk üzülmektir aşk mutlu etmektir aşk mutlu etmek için yaşamaktır aşk kavuşmaktır aşk kavuşamamaktır, aşk hüzündür, aşk heyecandır, aşk her anındadır, aşk tüm hücrendedir, aşk son nefes gibi tatlıdır.
sürekli karşı tarafı telefonla aramak, herif iştedir, toplantıdadır, müdürün yanındadır düşünmek yok. özlem vardır o ayrı fakat her saat başı teftiş edilmek, düşündürücü.
cebindeki tüm parayı hatuna hava atmak için çıkartıp harcamak,ulan zamanında o kadar yaptık kimsede çıkıp çok aşık oldum sana demedi demekki para ve aşk bir arada olmuyor...