bir anda çeşitli zaafların farkına varılması. spora başlama, kendini salak hissetme ve zeka açıcı faaliyetlerde bulunma, saça başa giyime özen. benimki platonik olduğu için sanırım bu durum istisna olabilir. kızın yüz vermeyeceğini anlayınca tekrar salma..
mantık şalteri iner. 'eğer sen insansan ben hayvanım' gibi akla mantığa sığmayan trajik cümleler kurulur bu süreçte.
eski alışkanlıkların değişmesini bırak, hiç birinden eser kalmaz.
kırmızı hapı içmişcesine hiç olunmayan bir insan olunur ve dönüşü yoktur. geçmiş olsun.
Aşık olduğun kişiyle bir ilişki yaşyorsan eğer: Sigara içiyorsan bırakmaya uğraş, alkolü bırakmaya yaklaşacak kadar az kullan, mini etek giyme, kırmızı ruj sürme, sadece sevgilinle gez... Sıkıcı şeyler işte.
erkekler içinse ses tonu alışkanlığıdır. en delüganlı adanalıyım diye geçinen adam bile hatunla olduğu vakit böyle kedi yavrusu gibi bir ses tonuyla şirin olacağım ayağına ses tonunu değiştiriyor, görüyoruz. dikkat etmelidir. bu alışkanlık haline gelirse erkek ortamlarında göte gelebilir. aşıksan aşıksın, o incelme ne öyle kedi gibi. pezevenk seni.
zamanla arkadaşlar yerini sevgili adı altında olan tek bir kişi alır, bu sizi pek rahatsız etmez başlarda ta ki ayrılık yaşanıncaya kadar. bir insana güvemenin zor olduğunu düşünürken sevgiliye sonsuz bir güven duyarsınız ta ki o sizden sessizce uzaklaşıp kaybolmaya çalışıncaya kadar. geçmişe nazaran kendinden çok ödün verirsin kısaca her şey boşa gider. kimse için değişmeye ve de değiştirmeye değmez. belli bir olungunluğa ulaşılmadığı sürece yapılan değişiklikler hiç bir zaman kalıcı olmayacaktır.