kız erkekten ayrılır, kız evden de ayrılır, erkek diğer kızla çıkar, malıda götürür. ilk sevgilisi kürkçü dükkanına geri döner, erkekte diğerinden ayrıldıpını söyler, ve iki kişiyi beraber idare eder.
bu durum da vucutta görülen kısa süreli değişiklikler:
- geçici bir süre vücut tüm organlara kan pompalamayı bırakır.
- sadece tek bir organa kan akışı hücümu başlar.
- bir an, kan akışı olmamasından dolayı tüm tüyler diken diken olur.
- tükürük bezleri aşırı çalıştığından ve beyne kan gitmediğinden ötürü, ağızdan salyaların akması muhtemeldir. bu yüzdendir ki erkekler yanında her daim bir mendil taşımalıdır. tıpkı babalarımızın ve dedelerimizin zamanında taşıdığı gibi.
sevgilinin ev arkadaşını satışa getirip sevgiliyle aynı eve çıkılarak halledilebilecek mesele. yok sen dersen ki, benim tüm benliğim sevgilimle, gözüm başkasını görmez; bir sorun yok demektir.
gel gör ki ev arkadaşı taş olduğu oranda aşifteyse (çapkın deniyor artık) ve sen de aşık olduğun oranda göt bir kişiliksen (buna da çapkınlık deniyor) sevgiliyi çok çok kara günler bekliyor demektir.
en düşük ihtimal olan; sen sevgilin ve ev arkadaşı dünyanın geniş insanlarındansanız, bambaşka olaylara girişmek kaçınılmazdır.
şöyle de takdir-i ilahi bir ihtimal var ki; o taş gibi ev arkadaşının muhtemelen taş gibi de bir sevgilisi vardır. ve o da seninle aynı götlük derecesinde (çapkınlık) seyrediyorsa, o zaman ak koyun kara koyun belli olacak demektir.
not: elbet bu yazdıklarım sevgili olunduktan sonraki süreç için geçerli. sevgili olunmadıysa zaten; erkek 'aç tavuk kendini darı ambarında sanar' misali kendi kendine fantaziler kurup, ikisi arasında seçim yapmak zorundaymış gibi davranır. ve ömrü afedersiniz masturbasyonla geçer.
aşık olduğunuz kızla çıkmaya başladıktan sonra, taş gibi olan ev arkadaşını da kankanıza ayarlamanız sonucu, kankanızı iki sevgilinin yanında üçüncü kişi olmak sendromundan kurtarmak için gerekli şartların olgunlaşmasıdır, hayır işleme vesilesidir, aşık olduğunuz kız haricindekilere yan gözle bile bakılmamalıdır.