her erkeğin, dibine kadar veya ucundan kıyısından, gerçekten veya dolaylı olarak yaşadığı, yaşayacağı, yaşamak isteyeceği, ya da bir kere yaşayıp, acı çektiği için bir daha yaşamak istemeyeceği, hayatının bir dönemi için zihnine giren durum ve söz öbeği. tabii bunlar olurken, aşık olduğu kıza, laf söz getirmemesi, onu pamuklara sarması, o benim aşık olduğum kız, yengeniz, dikkatli olun sözlerinize, akıllı olun şş vs tarzları yapması. bunlar erkeğin doğasında olağan şeyler. korumak kollamak, sevmek, kimseye namusunuza dil getirme cesaretini vermemek vs bu olağan şeylerin empati duygusunu geliştirmesi lazım. geliştiriyordu aslında ama, ortalıkta aşk falan yalan dolan artık. erkekler de, kızlar da çok gevşek durumdalar bence. erkin babanın da dediği gibi, ben artık aşka inanmıyorum. bunu demek, ortama uyup, anı yaşayacağım, denk gelirse takılacağım vs onlara uyacağım demekte değil. sadece, nerede o eski aşklar geyiğine bağlamadan, olduğu kadar olmasına gayret edeceğim, isteyeceğim.
hayattaki tüm degerli varlıkları bir anda ugruna hiçe sayabilecegin kızdır.* nice güzellikler bile yanında hayli sıradan kalır. her an ne yaptıgını bilmek, anlık mutlulukları için canını vermek istersin. onunla yapılan her aktivite bir anı , her yemek ise bir şölendir. gözlerini kapadıgında bile ruyanda görmek istersin. gurbetler , mesafeler girer araya ama gönül hiç ıraksamaz sevgiyi. aynen ümit yasar'ın dedigi gibi : " onun o unutamadıgın hayali , sigaradan derin bir nefes cekmişcesine dolar içine".
kapısını her caldıgında , " ey sevdicek ben geldim" dediginde,
"kim o?" sorusuna "benim" yerine "senim" diye karsılık verilesi dünya tatlısıdır. *
kısacası asık olunan kız , hayatın dokunabildigin en güzel parçasıdır.
tanrı gibidir. kusuru olmaz onun. tarifsiz bir güzelliği vardır. insana güven verir. onun olmak, her zaman yanında olmak ister bünye. en asıl duygunun insanıdır o.
ilk başlarda albeniliği dikkatinizi çeker hemen, "aa güzel kız, allah'ı var" dersiniz. Daha sonra, bir de bakarsınız kolunda bir çocuk, kızı götürüyor. Karşılaşırsınız bu çiftle(!), başınızı dik tutup ciddi bir ifadeyle yoldan geçmeye çalışırsınız ancak içiniz öyle buruktur ki... Sonra bunların artık birlikte olmadıklarını gözlemlersiniz. Ardından, en yakın arkadaşınıza sorarsınız durumu. O ayrıldıklarını söyler. Buruk bir sevinç oluşur içinizde. Nedenini sormadan kankanız: "kanka kız buraya fingirdemeye değil, okumaya geldiğini söylemiş ailesi" der.
Evet sıçmış bir haldesinizdir. Her yer boktur size. Ona baktıkça bakar, içinizi çektikçe çekmeye devam edeceksinizdir. Sevdiğiniz, değer verdiğiniz şeyler sizden bir bir uzaklaşmaya başlayacaktır. Hayatı, düzeni sorgulayıp felsefe yapacaksınız. Araştıracaksınız. isyan edeceksiniz.
Kız artık öyle ulaşılmaz olacak ki sizin gözünüzde, onla konuşmak bir hayal olacak. 6.5-7 ay geçecek, kızla tek kelime muhabbetiniz olmayacak. Platonikliğin sınırlarını zorlayacaksınız.
Aciz ruh halinize acıyacak yakın arkadaşlarınız, size önce destek olacaklar. Ardından, en iyi arkadaşım dediğiniz çocuk bile sizi bırakacak çünkü bir bakmışsınız muhabbet edemeyen depresif bir genç olmuşsunuz.
Hayat akıp giderken bakıp giden siz olacaksınız. içinizde dolaşan bir nedenden dolayı ona, onu sevdiğinizi söyleyemeyeceksiniz.
Kısacası; aşık olunan kız, hayatınızı ya vezir eder ya da rezil.
bir bakışıyla diyaframın üstünden kavurmaya başlayarak tüm göğsü yakandır, özellikle sol tarafı. başkalarıyla görmek mideyi düğümlerken, gülüşü kalbi felç eder. mutlu olması serotonin depolarının hepsini sonuna kadar boşaltırken, onu üzgün görmek tüm hücrelerindeki yaşam enerjisinin çekilmesi anlamına gelir. o seni istemese bile onu sevmekse bambaşkadır. (bkz: platonik aşk)
ama bir de sevgine karşılık alırsan, işte o anda vücudun anlamsız şekilde kendini yeniler ve gençleşir. (bkz: aşkın rejenerasyona olumlu etkisi)
ömür billah unutulamayan kızdır... hayatına gırdıgı zaman gerçek aşkın ne oldugunu ogreten kızdır. gercek mutlulugun ne oldugunu o zaman anlar insan... ufacık seylerın nekadar degerli oldugunu farkettirebilen kızdır... bireye kaybetme korkusunu aşılayabilen kızdır... erkek hükmünün herzaman gecerli olmayacagini gösterebilen kızdır... ayrıldıktan sonra boş arayıslarla yerini doldurmak icin cabaladıgın ama bir türlü beceremedigin guvenını,kalbini almıs kızdır. 6 senelik bir surecte yasanılmıs onca ilişkiyi maglup eden kızdır. insanın bir kez aşık olabilecegini kanıtlamıs olan kızdır. sevebilir insan baska birini, mutlu da olabilir ama unutamaz aşık oldugu kızı...
ve o görülür...
bir anda kalp hiç olmadığı kadar kan pompalamaya başlar, o andan itibaren onunsundur ama onun bundan haberi bile yoktur, bakarsın ve o kendisine bir çift gözün baktığını hisseder ve gözlerine bakar ne hissettiğini görmesini istersin ama gözlerini kaçırır, kızarsın kendine...
konuşmak istersin kafada kurarsın ama her seferinde cesaret edemez her seferinde kendine kızarsın.
ama o gidiyodur…
bidaha göremeyeceksindir onu, son şanstır bu onunla konuşmanın,
koşarsın peşinden göremezsin insan kalabalığı içinde, umudunu yitirir bir sigara yakarsın ama gözler hala onu arar,
ve bulur...
bir deli cesaretiyle yanına gidersin, adrenalin tavan yapar gözlerine bakarsın hiç olmadığı kadar yakınsındır artık ona ne diyeceğini bilemez saçmalarsın, ancak numarasını almışsındır ve devri gün ilk mesaj atılır..
ama cevap hiç umduğun gibi değildir. yıkılırsın, bir şans istersin ama alamazsın...
günler geçer arada okuluna gider banklarda oturup çıkmasını bekler ve her seferinde göremeden geri dönersin..
ve umut yitirilir…
artık sevdiğinin hastalandığında bile sadece kuru bir geçmiş olsun diyebilecek ve bir dahada onun hayatına dahil olamayacak olmanın hissiyatıyla yaşayacak ve hiçbir kadından bu denli hoşlanmayacak, heyecanlanmayacak hatta hiç bir şey hissetmeyeceksindir...
asik olunan kizdan ziyade ilk ask onemlidir. Lakin, bir cok defa asik olunabilmesi muhtemeldir. ilk asik olunan kiz, genellikle ergenlik doneminde tutulan kizdir. arkadaslara yapilan ''sevdigim kizi sikmem'' muhabbetinin baslangic noktasidir.