konuşamamak derken neyin kastedildiğinden emin değilim lakin bende de var böyle bir hastalık. spesifik badaklık sendromu (sbs). (etkilendin, itiraf et. benden doktor olurmuş aslında.) normalde çok espritüel, süper, mükemmel bir adamım. bir esprimle amfiyi kahkahalara boğmuşluğum var (bkz: din kardeşiyiz) ...
şey yani. diyorum ki, zor bir olay. karşılaşmadan önce muhabbete giriş cümlesini hazırlayıp olası cevaplarına vereceğim cevapları kurgulayarak gitmişliğim bile var. gene de olmuyor. daha ilk basamakta çöpe gidiyor benim kurgu. nerde ihtimal bile vermediğim cevap var onu veriyor. kızları anlamak zor hacı. sen hiç tek atımlık silahla çatışmaya girdin mi? nerden girecen amk. ben de girmedim zaten. zor oluyor vesselam. beklemediğin cevabı aldıktan sonra duyduğun şaşkınlık, heba olan caanım hazırlanmış diyalog, üstüne tüm bunları yaşarken oluşan kahredici sessizlik...
konuşsa mahvolacaktır her şey belki.
uzansa elleri, tutunsa ona,
kırmaktan korkuyordur tutunduğunu,
kırılmaktan belki.
ulaşamaz,
aşıktır,
ve öyle kalır.
konuşupta size yüzük göstermesinden çok daya iyidir. evet bu genç yaşımda bunu da gördüm hem de bir kıza ilk açılma girişimimde. öylece baka kaldım arkasından. bi de birazdan ben bu kızla aynı derse giricem.
mallıktır. ama çok yalnış bir zamanda konuşmak, hele hele arkadaşların gazına gelip de bunu yapmak, aynı derecede mallıktır. önemli olan uygun zamanı yakalamak ve çıkacak her sonuca kendi alıştırmaktır. günün sonunda, ya güzelliği karşısında kendini kaybettiğin, sevgi ve aşkla sana bakan bir çift göz olur, ya da önünde bitmiş 3 paket sigara ve birkaç boş bira şişesi bakıyodur sana.
herhangi bir ortamda herhangi bir muhabbete girilmemiş bir şahısa aşık olmak büyük yetenek ister, adama sormazlar mı ne gördünde aşık oldun?
(bkz: telepatik algılama ile aşık olmak)
ps3 move'musun xbox kinect'misin ben adam! demezler mi?
kalp atışlarının dile ket vurmasıdır. kekelemeye başlandığında beden diline geçilmelidir, o teklemez. elbette bu ilk kez açılacaklara değil, flört halinde olup ayakları yerden kesilmişlere bir tavsiyedir.
karşısına geçince kuru sıkıdan ucu açılan silah gibi arada bir tutulmak, hafiften allık sürmüş gibi olan yanaklar, yukarıdan aşağıya doğru inen bir sıcaklık, ufak ufak terlemek, kalbin depara kalkmasıyla beraber artık olayın son noktasına gelinen durumdur. çaresi bir an evvel oradan uzaklaşmaktır. çünkü konuştukça yerin dibine bir çivi gibi çakıldığınızı hissedersiniz ki pek hoş bir durum değildir. tabi mazoşist değilseniz.