eğer ki sadece aşıksam mutlu olsun derim eğer ki birşeyler yaşamışımda oda bana aşık olduğunu söyleyip böyle birşey yaparsa sadece kendime yalanlara kandığım için kızar sonrada güler geçerim o haline.
adamı çok kötü üzer.
düşünsene mesela şimdi. düşündün mü? aferin. aşık olduğun bir kişi var. o da gitmiş başkasıyla el ele tutuşmuş. sen de okuduğun liseden çıkarken görmüşsün onları. ne kadar üzücü. başını duvarlara vursan yeridir. daha da kötüsü var. aşık olduğun kişi başkasıyla el ele tutuşmuş, bir de sen bunu görüyosun. çok acı çok. hadi tuttun neden gösteriyosun. kıyıda köşede tutsa görmeyiz. üzülmeyiz o zaman.
genelde erkeklerin başına geliyor bu durum. kızları şımartıyorlar, bir dediklerini iki ettirmiyorlar hemen bütün isteklerini yerine getiriyorlar onların da tampon havalanıyor doğal olarak. sonra ver elini başka kollar.
platonik takılanların başına da geliyor böyle şeyler. zamanında kızlara açılmıyorlar, kendi çaplarında bir duygusal yoğunluk yaşıyorlar bir kız için, kız habersiz olduğu için birine gönül verdiği zaman platonik sevgilisinin zoruna gidiyor. sonuç olarak aşıklar karşılıklı da olsa tek yanlı da olsa kendi hatalarının veya doğrularının bedelini ödüyorlar yaşadıklarıyla.
yerin dibine girilesi bir durumdur.
"o mutlu olsun da gerisinin önemi yok" tesellisi bile insanın kendisini avutmasına yetmeyecektir. Soğuk soğuk terlemeye başlarsınız. içiniz acır ve sonra içinizde kopan sessiz çığlıkları duyarsınız.
(bkz: dünyanın sonu)
göğsüne yavaş yavaş bir ağırlık çöker, her nesefe alışında o ağrıyı hisetmeye başlar. aklına her geldiğinde eli sürekli göğsüne gider. sanki orda okşarsa geçicek bir sızı vardır.