Aşk tek bir duygu değil ki. Duygular bütünü diye düşünüyorum. Pek tabii bir gün bir başkasına da bir sürü duyguyu aynı anda besleyebilirsiniz. Haa bekler misiniz o kadar işte o sizin seçiminiz. Bence bekleyin. Zira zaman çalmak, zamanı boşa harcamak hiç erdemli bir davranış değil.
Tabii yaşamak istediğiniz aşksa. Değilse zaten meydan sizin. Biyruuuun!!
Aşkımı geri alırım. Onu içimde büyütmek ne kadar zor siz biliyor musunuz? Zaten ben garantici biriyim bu konuda biri bana aşık olduğunu söylemeden başlayamam zaten. Bana bunun için gelene de aşık olmasam da karşılık veririm. Çünkü kalp kırmanın bir anlamı yok. Belki sonradan olurum, bilemem. insanları üzmemek için yaptığım şeylere bak. iyi değil biliyorum em ce kareler.
öyle ölmem füze at durumudur. hani bana aşık olmaması zoruma gitmez ama başkasına aşık olmasını kaldıramam. aşık olmak gibi bir özelliği varsa neden ben değil..
birine aşıktı. aşk fiziksel boyutlarda sıkışmış bi duygu ve karanlık bi fenerdi onun için. oturup aşktan bahsettik, anlattım uzunca aşkın benliğimdeki titreşimini. aşkın ruh tekamülünde derviş olduğunu.
sordu "have you ever been in love" (hiç aşık oldun mu?) onun hematit taşından oyulmuş gözlerine baktım onun aşk yarasını teselli ederken. tao nun ne denli yüce bi komedyen olduğunu düşünüp güldüm.
türk erkeğinin %99 unun sıkça yaşadığı olay.erkeklerin kaşarlanmasına ve duygusuzlaşmasına yol açar.
ulan geldik gidiyoruz, madem yaşamımızda bi duygusallık yok bari iki cinsellik yaşayalım diyerek motorlara yönelmesine yol açar.
ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim falan filan.
yalan dolan.
ateşindedir gömleğin yaka cebinde tuttuğun notun
ateştendir gömlek de ayrıca nokta.
serkeşliğin virgülü oldun mu,
oldun eyvallah da sönmez ki kül de olsa yara.
sıfatsız tamlamalar bütünü bildiğin
sıfatına tükürürler dedim dinlemedin.
zembereği kaçmış yaylım ateşinin
saatler de sıradan sevilere olmuş esin.
fal kapat, kabus büyüsün
beyabandan geçen kervanlar yürüsün, it ürüsün.
dilin acısı biberden keskindir
aşk mı dedin
benden bezgindir.
artık kelam boş, görüntü mayhoş.
seslerdeki renkler kaçtı göremedin.
Bir süre iflah olmadan yaşamaya mahkum eden durumdur. Ancak bir süresi vardır. O süre dolduğunda insanoğlu normal yaşamına döner. Bunun bilincinde olsa da bu süre boyunca işkencenin hiç bitmeyeceğine inanır. Bir de sakat yanı vardır ki karşındakinin aşık olduğu kişiyi kendinle kıyaslama saçmalığına girme tehlikesi ortaya çıkar. Sanki sağlam bir jüri karar vermiş, senin yetersizliğin ispatlanmış gibi bir his belirir. Başlı başına saçmalıktır yahu!
aşık olduğunuz kişi eski sevgiliyse ayrıldık ama hala arkadaşızı oynuyorsanız ve facebookta arkadaş listenizdeyse bazen boktan durumlar yaratabiliyor. ayrılan sen olmana rağmen sanki malum kişi kendini ve duygularını dondurmuş da seni bekliyormuş gibi düşünerek " hımmm acaba tekrar başlasak mı aslında fena da değildi, hala hoşlanıyorum" şeklinde methiyeler dizerken bir gün facebookta xxxxx artık ilişkisi yok olarak kayıtlı değil diye abuk sabuk bir haberle kaşılaşırsın. artık ilişkisi yok olarak kayıtlı değil yani ilişkisi var anlamına gelen bir yüz ifadesi ve faltaşı gibi açılmış gözlerle profiline bakarsın ve bu da sana kapak olur. ama yeni sevgilisi xxxx in resminin altına güzel bir şiir yazmıştı bunu yazan ben olmalıydım dedirten. ve o zaman anlarsın ki nasıl senin için hergün güneş doğuyorsa ve hayat yeniden başlıyorsa aşık olduğun kişi içinde aynı durum geçerli. zordur fakat şu klasik cümle olayın özetidir: sen elmayı seviyorsun diye elma da seni sevmek zorunda değil.
benimle çıkmasın hiç bi zaman bişey yaşamayalım benden hiç hoşlanmasın tamam kabul,ama ona da aşık olmasın.. dedirten nedense hepsinden daha çok acıtan durumdur. o nası oluyo lan.