aşık olunan kişinin başka birine aşık olması

    48.
  1. Aşkımı geri alırım. Onu içimde büyütmek ne kadar zor siz biliyor musunuz? Zaten ben garantici biriyim bu konuda biri bana aşık olduğunu söylemeden başlayamam zaten. Bana bunun için gelene de aşık olmasam da karşılık veririm. Çünkü kalp kırmanın bir anlamı yok. Belki sonradan olurum, bilemem. insanları üzmemek için yaptığım şeylere bak. iyi değil biliyorum em ce kareler.
    10 ...
  2. 1.
  3. sevdiğiniz, uğruna her türlü fedakarlğı yaptığız kişinin, bir başkasına sevdalanmasıdır.sezen aksunu şarkısındaki gibi, 'yapacak hiç bi şey yok, gitmek istedi gitti, hem anlıyorum hem çok acı tek taraflı bitti.' sevdiğin kişi, başka birine aşık olursa, gerçekten yapacak bir şey yok mudur bilemiyorum. insanın karakterine ve sevme derecesine göre de değişiklik gösterebilir. şöyle ki; bunu kendinize yediremeyebilir, özellikle geceleri aklınıza gelince, nefes almakta bile zorlanırsanız,gözünüzün önüne sürekli yeni sevgilisiyle mutlu sahnelerin gelmesini engelleyemezseniz, sürekli bir umut onun geliceğini düşünür ve kalbinizi başka aşklara kapatırsanız, günlük yaşantınızda bile ruh gibiyseniz, hiç kimse ve hiç bir şey sizi ilgilendirmiyorsa, sürekli telefon başındaysanız, ve sürekli uyumak istiyorsanız, tüm bunları düşünürken aklınızı kaçıracak gibi oluyorsanız, muhtemelen belli süre sonra ona karşı nefret duygularınız kabaracak ve intikam almak için kolları sıvamaya başlıyacaksınızıdır. yada onu o kadar seviyorsunuzdur ki, tüm bu acılarınıza ve çektiklerinize rağmen, onun mutlu olması size yetecektir. yada daha mantığı ile hareket edebilen bir kişiyseniz, (ki aslında olması gereken) artık başkasını sevdiğini kabullenir ve onu anlamaya çalışırsınız. artık bir başkasını seviyordur, artık sizin yanınızda kalsa bile ne kendi mutlu olacaktır ,nede sizi mutlu edebilecektir.
    6 ...
  4. 47.
  5. 43.
  6. (bkz: platonik)

    bence bu gibi durumlar için bir ilaç çoktan keşfedilmiş olmalıydı. platonik misin, aşkından yanıp tutuşuyor musun çakacaksın bir hap aaa bu kim.
    5 ...
  7. 20.
  8. yaşarken tabuta girmek diye bir deyim var ve pratikte uygulabilirlik imkanı mümkünse işte bu durum onun tam karşılığıdır.
    seversin, gözün görmez hiçbirşeyi, kendi çapında pembe hayaller kurarsın şöyle ya da böyle. ama unuttuğun bir şey vardır: ya karşı taraf başka birisine aşık olursa? işte sen bunu düşünmeden, saçma salak hayaller kurarken, gün gelir gerçekler bir tokat gibi çarpar suratına.işte o andan sonra nasıl tepki vereceğin önemli olandır. kabullenebilecek misin, kabullenecemeyecek misin, ya da ikisi arasında arafta bir yerlerde delirecek misin? işte, bu naif bünye üçüncü olasılığa kendini kaptırdı. kabullendi bazı şeyleri ama gene de içi elvermedi,içindeki fırtınalar dinmedi, iki senesi harap oldu. onu unutturmaya çalışacak şeyler yaptı, şarkılar dinledi, yeni insanlarla tanışmaya çalıştı, o da olmadı yurtdışına kadar gitti... ama olmadı işte... sevdiği yanında, her daim onu görüyor, ama biliyor ki, o da başkasını seviyor. az ama öz: olsa olsa, yaşarken tabuta girmek olmalı bu...
    ***
    4 ...
  9. 9.
  10. valla bu durumu kaldirmak yürek ister. allah dusmanin başina vermesin amin.
    4 ...
  11. 7.
  12. berbat bir durumdur.
    sizin aşık olduğunuz, her saniyenizi hayaliyle, o güzel gülüşünü, o masum bakan gözlerini düşünürek geçrdiğiniz tek aşkınız, sizin bu hislerinizi bir başkası için hissetmektedir.
    onu her görüşte, sesini her duyuşta, yüzüne her gülüşte insanın yüreğine bir hançer saplanır ve orada kalır sanki.
    suçlayamazsınız onu, kızamazsınız, kalbi başkasına ait olsa da sizin kalbiniz ona aittir.
    aslında bu durumda insanı en çok yaralayan çaresizliktir.
    insanın elinden hiç bir şeyin gelmemesidir, bu acı duruma zamanla alışmaktır, hani yalın'ın da söylediği gibi şarkısında ''alışmaya çalışmak diye bir şey yok, alışmak zorundayım''
    4 ...
  13. 42.
  14. öyle ölmem füze at durumudur. hani bana aşık olmaması zoruma gitmez ama başkasına aşık olmasını kaldıramam. aşık olmak gibi bir özelliği varsa neden ben değil..
    6 ...
  15. 16.
  16. evime gidiyorum. sevdiceğim beni orada beklemekte, gidip sarılacağım, sonra günümüzü anlatacağız birbirimize, stres atacağız. Eve giriyorum, içimde kötü bir his var, sevdiceğim bana soğuk bakıyor. "ne oldu" diyorum, "yok bişey, konuşuruz" diyor. içimden bin türlü senaryo geçiyor. "peki" diyorum. yemeğe oturuyoruz, sonra bana "aşık oldum" diyor. tepeden aşağı geçmiş bir çaydanlık dolusu kaynar su... konuşamıyorsun bir süre, boğazın düğüm düğüm. aklından binbir türlü şey geçiyor. esip gürlemek nafile, olan olmuş bir kere. en azından aldatmadı diyorsun, sonra kızıyorsun "hangi ara lan, kime" diye kendi kendine. sevdiceğin gözüne bakıyor, kendini kötü hissettiği belli, konuşmuyorsun, tabağından bir kaşık daha alıyorsun, gözlerini aşağı indirip. o, sana bakıyor, "bir şey demeyecek misin" diyor. bir şey demek gelmiyor senin içinden. kavga çıkartsan, onun işi kolaylaşacak biliyorsun. diyecek ki "işte bu yüzden, bu yüzden sevgiyi başkasında buldum" diyecek. vermiyorsun ona fırsat. çektiğin acıyı bir nebze olsun ona da yaşatmak istiyorsun, sessizliğinle. "konuş lütfen" diye kolunu sarsıyor. o an gerçekten de konuşman gerektiği gerçeği aklına geliyor. peki ne söylemeli. en son geçtiğimiz haftaki doğum gününde ona aldığın hediye geliyor aklına. o hediyeyi almak için bir yıllık birikimini yatırdın ortaya. boğazına kadar borcun var. ve bir de kedin. kediyi alıp gitsem diyorsun, nereye gideceksin? durumunu anlatabileceğin, belki de hiçbir şey söylemeden kapısını çalacağın, bir hafta hiç ayılmayacak biçimde içebileceğin, sana "ne oldu" diye sormayacak ama seni çat diye anlayacak tek dostun burdan kilometrelerce uzakta, yol paran bile yok. işinden yeni ayrılmışsın. parasızsın. kış günü. gerçekçi ol diyorsun kendi kendine. yaz günü olsa al kediyi de çık git bu evden, parkta da yatarsın. bir gün, iki gün, ya sonra? kedi kalsın, kediyi gözden çıkarıyorsun. ya o? o adam yarın bir gün bu eve gelecek, kedimizi sevecek. o bizim kedimizdi. hayır, kedi kalamaz. ama şimdilik kalmalı, sonra alırım onu. peki nereye gideceğim? yanına dönebileceğim bir ailem yok! yatakları ayırsak, odaları ayırsak? olmaz. o adam bu eve gelirse? hayır gelmez, sevdiceğin o kadar da öküz birisi değil, lakin geç geldiği bir vakit merak edip arayamayacaksın artık onu, "nerdesin merak ettim" diyemeyeceksin. eve geldiğinde birinin onu eve bıraktığını bileceksin. evet o adam kapıdan içeri girmese bile eninde sonunda girecek, bu onların hakkı! bu evde kalamazsın, ve gidecek hiçbir yerin, cebinde beş kuruşun yok. ondan da para almak, gururuna dokunuyor. tüm bunlar aklından geçerken o seni yine sarsıyor kolundan "konuşmayacak mısın" diye. ulan konuşmasan "hep içine attın benimle paylaşmadın" diyecek. "peki" diyorsun. bu kadar kolay kabullenmen onun gözlerini dolduruyor belli, hemen ekliyorsun "bunun üstüne ne söylememi bekliyorsun" diyerek. topu ona attın, bu sefer o susuyor. hazırlandığı kavga, gürültü olmadı. masadan kalkıp bir sigara yakıyorsun. kafanda hep aynı soru, şimdi ne bok yiyeceğim. belirli nedenlerden dolayı 1 sene bu şehirde kalmak zorundasın ve çalışamazsın. 1 sene sonra olsa bu, eyvallah deyip çekip gidebilecektin. yanlış zamanlama. aldatsa daha mı iyiydi? gidip düşünebileceğin bir odan bile yok artık, bu evin her şeyi sana ait olsa da "git kime aşık olduysan onunla yaşa" diyemiyorsun. dolabındaki silahın geliyor aklına, şeytan diyor çek silahı vur lan herkesi. ne salakça! önümüzde yine de uzun bir yaşam var, olmalı. mutlu olmalı... hakikaten çıkmazdasın... biri. işte aşık olunan kişinin başka birine aşık olması böyle boktan bir şeydir heralde diyorsun kendi kendine. birden uyanıyorsun, "lan shadowhook kalk lan evine git hatun gelecek bugün memleketten, git evini toparla azıcık" diyor. şoktayım lan noluyo, korkuyorum eve gitmeye, ya gerçekse!***
    4 ...
  17. 15.
  18. asık olunan kisinin asık oldugu kisiye platonik askı vardır, sizin de asık olunan kisiye platonik askınız olur ve daha sonrada baskasının size ve bu boyle bir yılan hikayesine doner.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük