yıkımdır. onca zamandır her gördüğünüzde yüreğiniz pır pır eder, her sesini duyduğunuzda eliniz ayağınıza dolanır ve her adı geçtiğinde yüzünüzde aptal bir gülümseme oluşur, sanki o sizin için doğmuştur, ve "ruh eşi" geyikleri bile inandırıcı gelmektedir. ama hayat hiç bu kadar toz pembe olmayabilir. ve bir gün her şey bambaşka bir hal alabilir.
artık başka biri vardır. el eledir onunla, göz gözedir. çaresizliğin en üst noktasıdır. eve kapanırsınız, içersiniz, günlerce, sabah akşam, hiç durmadan...
sonra yavaş yavaş kabullenirsiniz, artık gözyaşları yoktur, sadece içiniz acır, adını anmaktan kaçarsınız. ama acı bakidir.
hep sürecek, her gün olacaktır.
o mu ? o bir daha gelmeyecektir. aylarca, hatta yıllarca bekleseniz de gelmeyecektir. hayat onun için bambaşka bir şekil almıştır artık, siz ise hala ilk gün olduğunuz yerde, o çaresizlikte bekliyorsunuzdur, ve hep de bekleyeceksinizdir.
başka birisine aşık olduğu gerçeğini görmemize sebebiyet verecek olay. bundan sonra maymunlar genelde gözünü açar, açmayanlar çevresinde dolanmaya devam ederler. bir süre sonra o göz açmamış maymunların kanka ayağına pek çok şey yapabildikleri görülmektedir. işte bu sebeptendir ki; baktınız gidiyor başkasıyla ilişki yaşayabiliyor, mümkün mertebe uzak durunuz.
hayatın ne kadar ibne olduğunun anlaşıldığı en ölümcül anlardan biridir. o ana kadar hep o kişiyle ilgili hayaller kurar ümitler taşırsınız. her hareketinde oda bana boş değil dersiniz, neyse işte sonunda gününüzü görürsünüz. acıdır. kalp kırıklığı, hayal kırıklığıdır.
bazı durumlarda yıkım yaratmaması gerekir. eğer 6 sene biri ile beraber olmuşsanız. hala daha evliliğe sıcak bakacak kadar kendinizi birşeylere hazır hissetmiyorsanız. ve kız arkadaşınız. 26 yaşına çıkmış, düzgünm bir türk kızıysa. ( türk kızından kastım yani türk kültürünü almış, o şekilde yaşamış bu coğrafyanın doğrularıyla büyümüş ve bu cografyanın direttiklerini kendine borç bilmiş "evlenmelisin gibi" ) bir başkasıyla ilişkiye başlaması iki taraf içinde en iyisidir. bunca zaman annesi babası tarafından el bebek gül bebek yetiştirilmiş bakmaya kıyılamayan kızlarının gözlerinin önünde 30 yaşına kadar beklemesine gerek yok. sakın ha bana " ama evlılık herşey demek değil ki, kızlarda pekaaalaa erkekler gibi 35 yaşına kadar evlenmeye bilir. önemli olan ekonomik özgürlük" falan tarzı feminist söylemlerle gelmeyin, çünkü sizlerde en az benim kadar iyi biliyorsunuz ki; bir erkek 35 yaşında bile genç ve güzel bir bayanla evlenme şansına sahipken aynı yaşta bir kadının bu tarz bir imkanı çok çok daha azdır.
zaten anlaşılamadığı için ayrılık seçilmiştir ve o çok sevdiğiniz kişinin, başkasıyla ilişkiye başlaması sizi gocundurmamalıdır. aksine çok fazla yavşak tipler gibi arkadaş ayağına " aa bak şu huylarıda çok iyiymiş çocuğun" gibi gevşekliğe de kaçmadan ona yol açılmalıdır. zira kimsenin kimseyi ve onun hayatını mundar etmeye hakkı yoktur.
- imam?
+efendim kuzum
-3 ay oldu tam ve sen beni aramışsın.
+cebimde basılı kalmış telefon.
- üç aydır beni aramıyorsun ve arananlar listesinden nasıl oluyorda yanlışlıkla beni arıyorsun?
+rehberde isminin başıa ".." koyduğumu bilmiyormuş gibi konuşma yavrum ilk senin ismin varya rehberde.
- neyse! bende zaten seninle konuşacaktım. büyük ihtimalle yaza evleniyorum söylemek istediğin bişey varmı?
+ .......
-?
+ mutluluklar ne diyim kuzum. ( biğ anlatsam mı anlatmasam mı da burdan cıkar ama söylecek şeyim sadece bu kadar )
yani bazen acı olasda gerekli olanı yapmalısınız diye düşünüyorum.
Kabullenilmesi zor bir durumdur. Ama realitedir seni sevmeyen , seni görmeyen dahası seni görmek istemeyen bir kişi için ne yaparsanız yapın boşa gitmektedir. Bu gün seni sevmeyen yarında seni sevmeyecektir. Tekele kafa tutarcasına istediğiniz kadar için fayda etmek o gelmez.