ironik görünen ama aslında çok basit durumdur. ortada ne aşk ne de nefret vardır sadece tutku. bu tutkuyu kontrol edemeyince ortaya böyle boktan bi şey çıkar.
aşkın şiddetinin yüksek oluşudur ya da kafada çizilen portreye aşık olmadır.
aşıksındır ama olup olmadık hareketlerden dolayı canın sıkılır, nefret dolar benliğine, kin kaplar gözlerini. çünkü aşık olduğun kişi yanlış yapmamalıdır. eğer sıradan biri olsa, ertesi gün yolları ayırmayı bile düşünürsün ve rahat bir şekilde uygularsın. hareketler anlam teşkil etmez ama delicesine seversen öyle değil, bazı şeyleri yediremezsin.
aşağı yukarı bütün insanoğlunun kafasında ideal bir tip vardır ama onu bulmak fevkalade zordur. beraber olduğun kişiyi, çizdiğin kalıba uydurabilmek için uğraştıkça uğraşırsın. zımparalama sırasında olmadık bir zorlukla karşılaşınca da o kişi, o an için hayatındaki en son istenen, nefret edilen şahıs olur ama yine vazgeçemezsin. çünkü o sevdiğindir.
var öyle bir mevzu. zaten öyledir ki aşk aslında çok seversin ama kızarsın da hatta nefret bile edersin niye bu kadar sevdiriyor kendisini diye. onun da elinden bir şey gelmez ki..**
nefret edersin çünkü:en yakın arkadaşınla yiyişmiştir.
nefret edersin çünkü:sen onu severken o sana başkasını ne kadar çok sevdiğini anlatıyordur.
nefret edersin çünkü:senin onu ne kadar sevdiğini bilmediği için davranışları sana salakça gelir.
nefret edersin çünkü:senin ona verdiğin değeri o sana vermez.
nefret edersin çünkü:çevresi sana yeterli ilgi gösteremeyecek kadar geniştir.
nefret edersin çünkü:etrafı ona yavşayan karşı cinsleriyle doludur.*
aslında hala seviyosundur ama yaptıklarını kendine yediremezsin ve 'nefret ediyorum' cümlesinin arkasına sığınarak acılarını dşndirmeye çalışırsın...bi çeşit terapi yöntemidir.
genelde şutlanıldığında olur. aldatanın ve terkedenin yaptığı ne kadar küfre layıksa da , iki gün önce aşkım diye hitap edilen birine yarın nefret ediyorum demek kendini kandırmaktır. sadece hazımsızlıktan ileri gelir.
meğer o cesedin üzerine hakikatle hiç alakası olmayan bir benlik giydirilmiş de hayali birisine sevda çekilmiş yıllarca; ne kadar omurgasız bir sürüngen olduğunu fark edince ister istemez yürekte beliren duygudur.