canının taa içinde hissettiğin kişidir. ayrılık olsa da umudunu yitirmemeni sağlayan kişidir. hep beklenir, hep beklenir. yolda görünce kalbin çarpar, avuçların terler, midende kelebekler uçuşur. aramak istersin arayamazsın, hep bi tesadüf beklersin aramak için ya da ondan ufak bi kıvılcım. yüzüme baksa yeter dersin. hatta öyle bi an gelir ki yanında sevgilisi olsa bile razıyım yeter ki yüzünü göreyim dersin. ve yine bi gün bi tesadüfle kavuşursun aradan geçen yıllar ikinizden de hiç bişey almamıştır, buna mutlu olursun.
aşık olunan kişi sensindir, senden bi parça hep yanında.
erkek arkadaşı olduğundan mütevellit ders mevzuları dışında görüşülmeyendir.
iç ses- şu çocuk seninkini mi kesiyo napıyo lan?
ben- la yarram nerden benimki oluyo! ayrıca sapı var. o dururken bana laf düşmez. kimi kimden koruyosun mnakoyum!
iç ses- tamam olum da hani ne bakıyo anlamadımdı da o açıdan şetmiştim. ehe.
ben bugün bunu gördüm efendim tekrardan. uzun süredir yok yahu çoktan unuttum banane yaa diyordum. o kadar da basit değilmiş efendim. acıttığı doğru, kalbim sızladı elim titredi azcık.
Kalbinizi aynı anda hem çok hızlı, hem çok yavaş attırabilen kişidir. Denk gelme olasılığı 7.000.000.000 / 1 dir. Türkiye için konuşursak, 70.000.000/1 dir. Yani zor iştir efendim.
öznedir. sanıldığı gibi asla belirtili nesne konumunda değildir aşık olunan kişi.
ve aşk cümlesinde, özne en sona konur. öyleki, zaman tümleci bile çok daha önce gelir; aşk cümlesinde, özneden.
kuralları bir kenara bırakırsak demek istediğim; çok da önemli değildir kime aşık olduğunuz. kime, ne zaman aşık olduğunuzdur hayatınızı vurgulayacak olan. klişelerden kaçamayan aşk eğer "keşke seninle daha farklı bir zamanda karşılaşsaydık." diyorsa; öznesi değil de zamanı belirliyordur cümlenizi takip edecek paragrafı.
özneyle nesnenin arasına başka zamirler giriyorsa eğer; tuna kiremitçi'den ödünç istersiniz paragrafınızın gerisini. mantığı ve anlattıkları düzdür.ama her satırda daha da arabeskleşir. insanın içini kanırtacak kadar bulandırır duyguları. yapılacaklarla yapılması gerekenler birbirine karışır. gidilmesi gereken noktayla varılacak yol birbirinden çoktaaan uzaklaşmıştır.
belki de tek yol cümlelerin üzerini tek tek çizerek sondan başa gitmektir.
ancak cümle basit bir yapıdan ibaret ve sadece özne ile nesneden oluşuyorsa. işte o zaman cümlenizi tamamlayan paragraflardan oluşan kitabtan özgün bir senaryo bile çoktan yazılmıştır. filmi çekilmiştir. konfetiler havada uçuşmaktadır hatta. en iyi uyarlama senaryo dalında kırmızı halıda yürüyor dahi olabilirsiniz artık.
ama biliriz ki, en iyi kitaplar genelde mutlu sonla bitmez. ya karakterlerin öyküsünün sonu okurun hayal gücüne bırakılmıştır.
ya da ....
keza aşık veysel ne demiş: çocuk kızı sever, kavuşamaz aşk olur..