bok gibi bir şeydir.
illettir.
ve şerefsizdir.
olamaz, olmaması gerek, ama olduysa da yapacak bir şey yok, kabullenmek gerekir, diyen kafayı yemiştir.
intikam vakti gelmiştir.
birine aşık olursun ama nasıl? delicesine... ama nasıl? çıldırasıya.. o asla öğrenmeyecek hiç bilmeyecek. o beni unutmuşdur belki de ama ben onu ilk gördüğüm andan itibaren hiç aklından çıkaramadım. her an onu düşünüyorum. her gece ona iyi geceler diyorum her sabah aceba uyanmışmıdır diye düşünüyorum. yemek yerken aceba o aç mıdır diyerek yemek yemeyi bırakıyorum. bir kıyafet alırken aceba o benim sevgilim olsa böyle giyinmemi ister miydi diye düşünüyorum.numarası olmasa dahi mesajlar yazıyor taslaklara kaydediyorum. asla sahibini bulmayacak mektuplar yazıyorum... imkansızıma, ulaşılmazıma, ona, olan aşkımı duvarlara aynalara anlatıyorum... etrafımda kimse kalmadığında adını sayıklayıp ağlıyorum, ona ağlıyorum, mükemmeliğine, kusursuzluğuna ağlıyorum. hiç duymayacak olsa bile ona yalvarıyorum, seni seviyorum aşığım sana diyorum ama duymuyor. duymasında zaten ben de duymasını istemiyorum, galiba o artık bir takıntı, saplantı. sanırım artık ben onu kafamda mükemmelleştirdim, ama öyle ya da böyle ben ona aşığım. ister mazoşist olayım ister paranoyak o benim biricik, ulaşılmaz, mükemmel sevgilim.
fakat birde madalyonun öbür yüzü var. o da bu hisleri hissediyor ama bir başkasına, onun da imkansızı, mükemmeli var, ama bir başkası. o da geceleri birini adını sayıklıyarak uyuyor, o da yalvarıyor geceler boyu, o da içmeden sarhoş oluyor, o da ağlıyor, kahroluyor, günden güne eriyip bitiyor, o da aşkının alevini küllendirmeye çalışıyor, o da bir dakika gözlerini görebilmek için herşeyini feda edebilir... ama tek farkımız var. ben ona yanıyorum o ise bir başkasına... hisler aynı kişiler farklı...
bu olay genelde kızlarda oluyor yani sen bir kız seviyorsun oda çoktan başkasını seviyormuş
bile.
lan papyon demek ki kızlarda da oluyormuş bu sikimsonik durum.
Eğer erkek sizin ona aşık olduğunuzu bilmiyorsa doğal olan durumdur. Günümüzde aşık olma süreci birazda karşı cinsin verdiği tepkilere ve davranış şekline bağlıdır kanımca.
kız: ben sana aşık oldum... ( mesaj yazılmış, yollamak için cesaretin gelmesi beklenmektedir.)
o sırada erkekten mesaj gelir; kız büyük bi heyecanla açıp okumaya başlar.
erkek: ... hani geçen gün seni tanıştırdığım gamze varya , ben aşık oldum ona ... ( mesajın başı sonu hatırlanmamaktadır. akla ve kalbe kazınan, gözlerin gördüğü tek cümledir bu.)
Ve uykusuz geceler başlar. artık onu düşünmek mutluluk değil acı vermektedir.
hoşlanma karşındaki insan da senden hoşlanırsa aşka dönüşebileceğinden, ya da hoşlandığını varsayarak aşka dönüşebileceğinden, kaldı ki karşılıklı bir şeyler yaşanılmayan adama duyulan şey en fazla hayranlık olacağından, ancak senden hoşlandığını zannedip bunun üstüne yoğun duygular beslemeye başladığın adama açılamaman ya da kendisi korktuğundan sana açılamaması durumunda bir süre sonra başakasına açılırsa, sorun olmayacak durumdur. çünkü seni sevmeyen birini zaten sevemezsin, sevip de açılmaya cesareti olmayan kişinin de sevgisi eksik olsun dersin.
ah bir bilsen sen başkaları için ağlarken burada kim senin için ölüp ölüp diriliyor. ah bir bilsen beni, görsen içimdeki seni! anlatabilsem sana derdimi.... aklını başından alan zali,m kim imkansızım? kim üzüyor seni böyle? söyle kime harcıyorsun o nadide aşkını? kimin gözleri yaktı seni böyle derinden? ah ulaşılmazım, ah mükemmelim.. yaktın beni yaktınnn!
kız kesik kesik bakmakta sizden en ufak bir işaret beklemekte iken siz dangalak bir bir kıza aşık olmuş peşinde kul kapısında köpek olmaya razısınızdır. gönül bu ota da konuyor bokada. aşk dediğin 3 günlük ızdırap olmasa yaşanmaz lan bu dünyada.
öğrenildiği andan itibaren sırayla şunlar gerçekleşebilir:
ağlamak, tatlı olan herşeye saldırmak, ağlamak, film izlemek, ağlamak, 'olsun, ağlaya ağlaya unuturum' demek, ağlamak, unutamamak, ağlamak, er kişinin kızı ayarlayamadığını öğrenmek, sevinmek, sonra hala kızı sevebileceği ihtimalini düşünmek, ağlamak, en sonunda eski haline dönmek... tabi kimin kimi ne kadar sevdiğini bilmeden yaşananlar bunlar. 'belki sadece gönül eğlendirmek istemiştir.' diye de düşündürür hani.**
dünyadaki en iğrenç hislerden biri. tabii beterin beteri var, mesela hoşlanılan erkeğin en yakın arkadaşınıza yazması ya da hoşlandığınız erkeğin kankasının size yazması vs. neyse konumuza dönelim, gerçekten iğrençtir. yeni gördüğünüz bir erkekten hoşlandınız, size azıcık yakın davrandı diye hemen kapıldınız salak gibi. sonra başkasına aşık olduğunu öğrendiniz. hatta ona yazdığı tweetleri okudunuz, onun için söylediği şarkıları bile biliyor duruma geldiniz. sonra gidip ağladınız, ağladınız, arabesk dinlediniz. ve düşündünüz "ben bu kadar sevmiyordum ki" diye. ama fark ettiniz, olmayacağını bildiğiniz için kıymete bindiğini. ve o insanın yakınından hızla uzaklaştınız... ama hala onu düşünmeye devam ettiniz. o kızın ona yüz vermediğini bilip sevindiniz ama onun hala kızı sevdiğini bildiğiniz için üzüldünüz. gözünüzün önünde ona yakın olmaya çalışan başka bir kız gördünüz ve yine üzüldünüz. ve kaçtınız, olay bu.
çok sık rastlanılan bir durumdur. insana kendini berbat hissettirir, yaşamaktan soğutur daha bir çok şey yaptırır, aşık olunan kişiden vazgeçmek dışında.
