aşıksın lan. gözün başka hiç bir şey görmüyor, onunlayken hatta telefonla konuşurken bile dünya umurunda değil. gözlerini kapatıyorsun ve o. karşında. derdin mi var? hayır yok. hayatında aşık olduğun insan varsa derdin yok. tüm dertlerinin çaresi o. en kötü gününü bir anda en güzeline çeviren o. gözlerinin içine baktığında bam başka bir dünya gördüğün insan o. her şeyin o senin, tek derdin tek sıkıntın.
başka dertler önemsiz...
edit: la sayın yazarlar sabah sabah illa moral bozacaksınız bi pollyannacılık yaptırmadınız.
aşk'ın içine düştüğün o an, gözün öyle bir kararır ki, etrafında olan biten hiç birşeyi umursamazsın. aklında sadece ''o'' vardır. hep böyle kalacak, sonsuza kadar bu hislerle yaşayacaksın ve hep çok mutlu olacaksın gibi hissedersin. eski sevgililermiş, geçmişte yaşadığın acı-tatlı ne varsa silersin hafızandan. hayat toz pembe gibidir derler ya, aynı o durumu yaşarsın işte. öyle bir hafiflemişsindir ki, artık seni hiç birşey üzemez diye düşünürsün.
sonra ne mi olur? hani filmlerde insanlar hayal kurarlar veya rüya görürler de, film biyerden kopar, o ses çıkar hani şimdi zihninizde canlandırırsınız, anlarsınız. birden herşeyin güzel bir rüya, hayalden ibaret olduğunu anlarsınız. o sizi kuş gibi hafifleten aşk, belki de en büyük kabusunuz olmuştur. uykusuz geceler, cevabı bulunamayan sorular, belkiler ve en önemlisi de keşkeler..
bahsedilen bu hafiflik, çok büyük acıları olan birisine sakinleştirici iğne yapmak gibi birşeydir. iğne vurulur, insan gevşer, rahat bir uyku çeker. peki sonra? uyanınca ne olur? hayatın en büyük gerçekleri karşınızda size bakıyor olur. her şeyim dediğin ''o'' artık yoktur.
bok varmış gibi aşık oluruz. gökyüzünde bulutlara tekme ata ata gezeriz. çiçek katlederiz. kafe, pastane zengin ederiz. sinemaları randevuevine çeviririz. halbuki aşık olur olmaz bi asprin alsak geçip gidecek, aşk maşk kalmıcak.
mutlusundur, bulutlar üzerinde yürürsün herşeye gülümsersin hayat çok güzeldir.. taki olumsuz cevabı yada onu gerçekten tanıyıncaya kadar.. sonra gelsin uykusuz geceler..
aşık olunulduğu ilk an ve geçen kısa bir süre mutluluk vericidir tabiki geçici bir mutluluk. devamında ise acılar, ayrılıklar ve hüzün melodileriyle geçen bir geçmiş bırakır.