yeni türkü nün aşk yeniden isimli şarkısı bu duyguları hatırlatır. işte sözleri
Aşk yeniden Akdenizin tuzu gibi
Aşk yeniden rüzgarlı bir akşam vakti
Aşk yeniden karanlıkta bir gül açarken
Aşk yeniden ürperen sahiller gibi
Aşk yeniden kumsalların deliliği
Aşk yeniden bir masal gibi gülümserken
Gözlerim doluyor aşkımın şiddetinden
Ağlamak istiyorum
Yıldızlar tutuşurken gecelerin şehvetinden
Kendimden taşıyorum
Aşk yeniden Akdenizin tuzu gibi
Aşk yeniden rüzgarlı bir akşam vakti
Aşk yeniden karanlıkta bir gül açarken
Aşk yeniden bitti artık bu son derken
Aşk yeniden aynı sularda yüzerken
Aşk yeniden rüya gibi bir yaz geçerken
Gözlerim doluyor aşkımın şiddetinden
Ağlamak istiyorum
Yıldızlar tutuşurken gecelerin şehvetinden
Kendimden taşıyorum
Aşk yeniden unutulmuş yemin gibi
Aşk yeniden hem tanıdık hem yepyeni
Aşk yeniden kendini yarattı kendinden
salaklaşmak, boş boş bakıp sürekli sırıtma hali, nihalin dediği gibi biryerlerinizde kelebeklerin uçması,onu görmek için salak salak yerlerde salak salak dolaşmak, telefon çaldığında kesin o diye çırpınmak, derin oflamalar puflamalar falan....genel bir mallık hali...böyle şeyler işte
--spoiler--
Güneşler bir başka doğuyor neden bu günlerde
Geceler bir başka alevleniyor bu şehirde
Korkuyorum çocuklar gibi savunmasız ama korkuyorum
Yağmurlar yağıyor çöllenmiş yüreğime
Bir de kavak yelleri esiyor yalnız gönlümde
Aşık mı oluyorum yeniden savunmasız korkuyorum
--spoiler--
hani kulağında kulaklık varken, yani müzik çalıyorken çantadan anahtarını bir türlü bulamazsın da, ne zaman ki kulaklığı çıkarınca şıngırtıyı takip ederek anahtarına ulaşırsın, işte aşık olurken de böyle bir yalıtım vardır hayatla aranda, tavsiyem; kulaklığı çıkarma, aşk güzel bir şey; var kapıda kal, ne çıkar?
önüne yemek koyulduğu zaman, mal mal perdelere veya masa örtüsündeki desenlere falan bakarsın. lokmanı geviş getiren deve gibi geveleyip durursun. hiç bir şeye adapte olamazsın ( yemeden içmeden kesilirsin)
kalbi kırılmasın diye çoğu şeye evet dersin. yerli yersiz masraflara girersin. derslerinde bile başarısız olursun. karar verme mekanizman yavaşlar. yeterki o mutlu olsun dersin.
sabah akşam paso o aklındadır. artık yatayım rahatlayım dersin fakat bu bile kurtaramaz seni. çünkü yatakta bile beyninden asla çıkmaz. açıp telefon edersin veya mesaj çekersin. aşktan kaçmak mümkün değildir. uyusan bile rüyalarına girecektir.
falan filan işte, say say bitmez. ama çok süper bir duygudur. bu anlar çok mutlu olunan anlardır.
aşık olunan kişiyi gördüğün anda çarpan kalbindir belirti. Deli gibi çarpar değil mi? Avuç içlerin terler. O kızla/erkekle konuşurken saçmalarsınız. Çünkü onunla konuşmak bile hayattaki en güzel anlarınızdan biridir. Saçmaladıkça saçmalarsınız. Etrafınızı algılayamazsınız. Ne dediğinizi anlayamazsınız.
Uykusuz kalırsınız. Kafanızı yastığa koyduğunuzda aklınızda o vardır. Düşünür durursunuz. Yatakta döner durusunuz. Uyumak için onu kafanızın içinden atmanız gerekir. En zor kısmı da budur. O yüzden sabah derslerde/işyerinde genelde uyursunuz.
Her gün hiç bıkmadan fotoğraflarına bakarsınız. Ezberlemişsinizdir çoktan fotoğrafın ayrıntılarını. Ama yine de bakarsınız. Sadece onu daha çok görebilmek için. Fotoğraftaki o güzelin gözlerinin içine bakarsınız sanki karşınızdaymış gibi. Gözlerinizi kaçırmazsınız ondan.
üstelik Ders çalışamazsınız. işinize konsantre olamazsınız.
harika bir duygudur aşık olmak. Bütün bu dertlerin devası sadece sadece aşık olduğunuzu karşı tarafa anlatmaktır. Kolay olmayabilir ancak içinize atarsanız kendinize zarar vermiş olursunuz.
hep onun olma isteğidir aşık olmanın belirtisi.
baktığın yerde onu görmek.
biri sana dokunduğunda bile onu hissetmek.
sesini sürekli duymak sevmek
o sana dokunduğunda kalbinin yerinden çıkıp onunla atmasıdır sevmek.
aşk bünyeyi değiştirir, ruhu değiştirir. sevmediğin şeyleri bile sevmeye başlarsın. artık küçük sorunlar canını sıkamaz. çünkü gözün herşeyi pembe görür. onu görmeden biten bir günü istemezsin. ilk kez birine ait olduğunu hissedersin belki. ya da ilk kez birini sahiplenirsin. onu sahiplenirsin herşeyiyle. geçmişiyle, hatasıyla, günahıyla.. onu hayatının miladı yaparsın. kısacası insan olduğunu hissedersin. çünkü aşk insanlara mahsustur.