benim de bir zamanlar yaşadığım durumdur, kişi kendini engellemeye çalışır, hoşlanılmaya başlanıldığı hissedilen kişiden uzaklaşmaya çalışır.
ve muhtemelen de başarılı olacaktır fakat kişi bir süre sonra kendinde bir eksiklik hissedecektir, hiçbir şey tammış gibi gelmeyecektir, hayattan yeteri kadar tat alamadığını hissedecektir ve hiç ummadığı anda karışısında biri çıkar.
hiç planda yokken ortaya çıkan bu "biri " kişinin hayatını alt üst edecek olsa bile kişi artık yeni bir heyecan aramaktadır.
önceden olduğu gibi kendine engel olabilir fakat bunu yapmaz aşık olmak ister ve aşık olur, artık hayatında büyük değişiklikler vardır, hayatın eski sıkıcılığı ve dertleri yoktur, onların yerine konuşurken titrediği, kalbinin çıkacak gibi olduğu, konuşmak için saçma bahaneler ürettiği biri gelmiştir ...
benim yaşadığımdır. aşık olunca salak gibi olduğum için.
adam ben seni seviyorum dese ağlarım, demese ağlarım. whatsapptan çıktığı son saat bana yazdığı saatse kimseyle konuşmuyor diye sevinirim, bir de benim son görülmemi umursamıyor diye üzülürüm.
aşık olmak istiyorum diyorum ama kaçıyorum.
böyle sevgi patlaması yaşadığım zamanlarda bakıyorum her şeyi bikbik öteceğim, bakıyorum ben aşık oluyorum sana yaa ühühühü diyeceğim, işte o zaman uzaklaşmaya, uzaklaştırmaya çalışıyorum.
böyle durumlarda en olmayacak şeyden sorun çıkarıyorum, havadan nem kapıyorum. hee ama bu güvenmediğim, emin olmadığım şeyler için böyle. yoksa karşınızdaki gelip size ben senden hoşlanıyorum/aşık oluyorum falan derse bence hiç susmayın. işte o zaman başlarım bikbik ötmeye. tam ağzımdan almış lafı çünkü.
zamanında yaşadığımdır. aşık olmaktan çok, aşık olunan kişinin egolu çıkacak olmasından korkuyorsunuzdur efenim. rahat olun, gidin konuşun, tanışın, anlaşın, zaten egosunun altında ezmeye kalkmıyorsa sizindir, kalkıyorsa öbür yüzünüzü gösterin egosunun altına değil ayağınızın altına alın, itin götüne sokun.
kalkmıyorsa çok mutlu olacaksınız demektir. * saygılar.
artık yaşam felsefemin iyice içine girmiş korkudur. bu korku bende doğal olarak maziye dayanır, ve korkarım ki ebede kadarda onarılmayacak yaralar bırakmıştır.
gerçekten böyle derin bir korku var hissim de bedenimde her yerimde. hiç kimseye artık bakamam, bağlanamam. salt öküz gibi yaşamaya meyillenmişim. bundan şikayette edecek değilim tabii ki. hepsinden, her şeyden haberdarım ve bunun tamamen bilincindeyim.
aşk benim için ebediyen açılmayacak olan bir defterdir.
korkmakta haklıyız. aşık olmak uçaktan paraşütle atlamak gibi. paraşüt açılırsa havada süzülür manzaranın tadını çıkarırsınız açılmazsa yere çakılırsınız. kim korkmaz ki ya açılmazsa?
normaldir.
aşk artık insanlarda eski güzel, kutsal değerlerini yitirmiştir ve korkuya itmiştir.
zira artık aşk kavramı ya yanlış algılanmaktadır yada aşk yoktur.
(inanılmayan bir efsane yolundadır. )
Güneş bir başka doğuyor neden bu günlerde
Geceler bir başka alevleniyor bu şehirde
Korkuyorum çocuklar gibi savunmasız ama korkuyorum
Yağmurlar yağıyor çöllenmiş yüreğime
Bir de kavak yelleri esiyor yalnız gönlümde
Aşık mı oluyorum yeniden savunmasız korkuyorum
Ah bu başıma gelen nedir bilmiyorum ama çok korkuyorum
Kurtar beni tanrım içim yanıyor ona tutuluyorum
Kurtar beni bilirsin asik olmaktan korkuyorum.
doğrusunun "yanlış insana aşık olmaktan korkmak" olması gereken başlıktır. aşk bir insanın başına gelebilecek en güzel şeydir. elbette doğru insanı bulabilmek çok önemli.. bu yüzden insanların şekilciliği bırakıp karşısına çıkan kişiyi tanımaya çalışması çok önemli. bunun tipi bozuk, bu benim tipim değil, bunun durumu çok iyi değil gibi gelip geçici yüzeysel mevzuları bırakıp bana sadakat ile bağlı kalabilir mi, beni mutlu edebilir mi sorularının cevaplarını aramaya başlaması aşktan korkmamayı da beraberinde getirecektir