Güneş bir başka doğuyor neden bu günlerde
Geceler bir başka alevleniyor bu şehirde
Korkuyorum çocuklar gibi savunmasız ama korkuyorum
Yağmurlar yağıyor çöllenmiş yüreğime
Bir de kavak yelleri esiyor yalnız gönlümde
Aşık mı oluyorum yeniden savunmasız korkuyorum
Ah bu başıma gelen nedir bilmiyorum ama çok korkuyorum
Kurtar beni tanrım içim yanıyor ona tutuluyorum
Kurtar beni bilirsin asik olmaktan korkuyorum.
zamanında yaşadığımdır. aşık olmaktan çok, aşık olunan kişinin egolu çıkacak olmasından korkuyorsunuzdur efenim. rahat olun, gidin konuşun, tanışın, anlaşın, zaten egosunun altında ezmeye kalkmıyorsa sizindir, kalkıyorsa öbür yüzünüzü gösterin egosunun altına değil ayağınızın altına alın, itin götüne sokun.
kalkmıyorsa çok mutlu olacaksınız demektir. * saygılar.
gözümde şu sahne canlanıyor bunu duyduğumda. birisi -belki annesi- uğraşmış saatlerce, önüne en sevdiği yemeği koymuş, kişi bakmış tabağa, şöyle çatalının ucuyla bi dürtmüş yemeği, suratını ekşitmiş sanki iğrenir gibi, reddetmiş. aşk reddedilir mi?
belli ki yarası olan insanlar ama her yara kapanıyor. izleri kalıyor elbette ama zamanla geçiyor. elinizi ilk yaktığınız anki acıyla suyun altına tuttuğunuzdaki acı aynı mı? evet daha temkinli olursun ateşe karşı, daha korkak belki ama vazgeçemezsin tamamen ısınmaktan.
belli bir zaman gelecek ve aşkın nasıl bir şey olduğunu unutacaksınız. o hisleri yaşamak isteyip, bunun için delirip yaşayamayacaksınız. çünkü siparişle olan bir şey değil. geçmişi anıp, "ağlaması bile güzeldi, çünkü insan gibi, yaşıyormuş gibi, kalbim hala atıyormuş gibi hissettiriyordu" diye iç geçireceksiniz. insanın karşısına her zaman çıkmıyor sevebileceği, aşkı yaşayabileceği biri.
tanımak, güvenmek, çabalamak, uğraşmak konularını da çok dert etmeyin bence. aşık olduğunuzda siz minnacık bir gezegen gibi, o da güneş gibi olacak çünkü. etrafında dönüp duracaksınız, yörüngesinden çıkamayacaksınız. otomatik olarak öğreneceksiniz hakkındaki şeyleri, en sevdiği filmi, şarkıyı. hafızanıza istemeden kazıyacaksınız. görev gibi gelmeyecek o zaman, bilinçsizce olacak hepsi. ortada aşk varsa hiçbir şey külfet gibi gelmez insana çünkü.
aşktan mutluluk beklemek aşkın doğasına aykırı zaten. aşk dediğin şey yakıcı duygular, dengesiz, mantıksız hareketler. bir kişi kalbinizi kırdı diye herkesi kötü bellemek, eline diken battı diye tüm ormanı yakmak gibi bir şey.
Her Nekadar korkmuyorum denilse de özellikle biraz duygusal bir yapınız varsa korkarsınız ..
Bu korku aşık olmak kelimelerinden daha çok kırılmaktan yada en kötüsü kırmaktan korkmaktır.
Ne hissedeceğinizi kestiremezsiniz sadece nasıl davranacağınıza karar verebilirsiniz ..
Korkmamayı öğrenmeli insan denilebilecek bir durum.