herşeyi yalnız yapıp, hiç bir şeyin yalnız bir anlamı yok be şakir diye yakınan bir insanın aşık olma istediğinin hemen ardında yok lan ben daha demin ne dediysem demedim onu hiç demedim durumudur. çünkü kendine göre biri yoktur, bulduğunu düşünür yanılır, bulacağını düşünür yanılır, bulamayacağını düşünür yanılır.bulsa da platonik olur, kendisine platonik olanlarda hiç bir bok yoktur. yapacak da bir şey yoktur. onun sadık yari dost yoğurttur.
'mantık'lı olmak, büyümüş olmak, çünkü sonuçlarına katlanmak istemediğin şeyleri yapmamayı öğrenirsin, belki de büyümüşlük görevidir bu, bir zorunluluktur...
hayatta aşktan çekmiş insanın hissiyatıdır.
yaşanan üzücü şeylerden sonra bir daha aşık olmak istemez ama her kalbinde hareketlenme olduğunda ilk kez aşık oluyormuş gibi çocuklaşır, geleceğe umutla bakmaya çalışır uzağı göremese de. tüm korkuları da ardında bırakmayı bilir. her kapısına gelene sevgi dolu gözlerle bakmaz elbette ama kime bakacağı konusunda da bir dizi tedirginlikler yaşar durmadan. zaman zaman kendi içinde çelişir hatta...
her şeyi zamana bırakmaya karar verir ama zaman izin vermez. hayat yeniden yeniden çıkarır karşına kalbinin atışını hızlandıracak, seni çocuklaştıracak birilerini. içinde korkular, kuşkular, tedirginliklerin bile varsa yavaş yavaş senden uzaklaştığını hissedersin. mutlulukla hüznün içiçe geçişidir adeta. ama her daim insanın içinde bulunan duygudur. aslında o da bağıra çağıra "aşk yeniden bitti artık bu son derken" naraları atar ama dil gönülle bir işlemez bazı dönemlerde işte...
aşık olmaktan korkmak aşık olan insanın tipik özelliğidir . iş işten geçmiştir aşık olduğunu hissetmesen korkmazsın zaten . oldun geçti gitti artık ,eğlen çoş hayat boş ,durma koş .bir daha ki sefere hazırlıklı ol .
geçmişte iyi bir darbe yemişseniz korkmakta çokta haksız değilsinizdir. ama geçmiş yüzünden geleceğe duyduğunuz umutsuzluk da hiç doğru değildir.
birde karşılık bulunmaması ihtimali vardır, o da ayrı bir izdıraptır. güveniniz kalmamıştır belkide. o da yitirilince dünyanın en güzel şeyine bile güvenemiyor işte insan. korkuyor. canının yanmasından, aynı sefilliği tekrar çekeceğini düşünüyor. ama aşksız da olmuyor.
şu an içinde bulunduğum iğrenç durumdur. zira 2 hafta sonra sınıf değiştireceğimiz bir okulda sınıf arkadaşına aşık olmaktan korkmak (ki aşk bile değil tam olarak) kaçınılması gereken bir durumdur.
tavsiye etmiyorum. sakın korkmayın ve de hatta korkup kaçmayın. sonra insanın içinde daha bir yer ediyor, daha doğru bir sözle içinde kalıyor. belki aşık olsanız, şimdiye kadar unutur giderdiniz, ama kaçınca sürekli beyninizde '' acaba'' soruları dönüyor.bu sürekli dediğim zaman 8 yıl falan. 8 yıl önce adam uyurken, ona aşık olmamak için yanından kaçma gibi bir saçmalığım olmuştu. o gün nereye kaçtım, nereye gittim hatırlamıyorum ama o kişiyi hiç unutamadım; yıllar sonra da gittiğim bir konserde onu sahnede görünce; pek iyi bir şok olmadı geçirdiğim.o da beni hatırladı ama iş işten geçmişti; o evlenip gitmişti. pek bir türk filmi gibi oldu yahu. ama gerçekten böyle.
Şu an aşık olan bir insan olarak ben de bir daha aşık olmaktan korkuyorum. Bir insana bu kadar değer verip de sonuç olarak mutsuz olmak insanı herşeyden korkutuyor herhalde.
Tanım: Son derece normal ve sonuna kadar desteklediğim duygu durumudur.
gayet anlayışla karşılanabilecek bir durumdur. aşk dünyanın en güzel şeyi olmakla birlikte, yeri geldiğinde oldukça sert, acımasız hatta bencil bir kişiliğe bürünebilir...