kürşat başar'ın başucumda müzik adlı eserinden bir cümle olarak;"Birini öptüğünüzde salıncakta sallanıyor gibi hissediyorsanız aşık olmuşsunuzdur demektir."
biyolojik olarak aşırı derecede çikolata yemekten farksız bir durum. neticede vücut aynı hormonu salgılıyormuş. yani neymiş:
manitanın bünyeye verecen nutellayı verecen şokomeli miss gibi ilişkin olacak sonra.
vücudun içerisinde birşeylerin kilitlenmesi, kulakların kızarması, titremek, halden düşmek, kekelemek, durduk yerde gülümsemek, hayatın aslında güzel bir şey olduğunu farketmek, ilk defa bir kelebeği uçarken seyretmek, pamuk gibi olmak, olabilecek her tür pozitif duygu'yu içinde barındıran bir şeydir aşık olmak. aşk acıyla beraber gelir ama acısı geç gelir hazır buralarda değilken aşkın tadını çıkarmak gerekir.
içine atmaktır
duygularını ifade etmektir
şarkılarda onu hissetmektir
ayrı olunan zamanlara lanet etmektir
onu görünce midenin ters takla atmasıdır
gözlerine dalıp gitmektir
her haliyle beğenmektir
her şeyine hayran olmaktır
onun ağzından çıkan 1 kelimeyi romantik bir parça ile değişmemektir
kıskanmaktır
sıcak bir gülüştür
birbiriyle alakası olmayan eylemleri aynı satırlarda kullanmaktır
doğru ile yanlışı aynı anda yaşamaktır çelişkidir..
aşık olduğunuzu inkar etmek ve kimsenin öğrenmemesini isteyip o kişiden kaçmaya çalışmayı, annenizin dizlerine yatıp hüngür hüngür ağlamayı, yağmur altında sırılsıklam ıslanıp aşkınızı unutup gerçeğe dönmeyi, daha çok yalnız kalmayı istemek, hem nefret etmek, nedensiz yere ona küsmek hemde onu deli gibi sevmek, onu kaybetmekten ölesiye korkmaktır.
başlangıcında güzel gelir; insan bir umutludur, bir sevinçli sormayın gitsin. hatta şu dizeleri söyleyecek kadar körkütük aşık olanlarda vardır ki bu birinci evredir.
1. evre
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
baktı ki fos çıkar. içinde bulunduğu durum sıkılmış limon halini almıştır. şu duyguları patlatır ki bu ikinci evredir.
2. evre
+ ama geldik, gidiyoruz. insan bir an durup düşündüğünde kendi istediklerini dünyanın merkezine koyacak kadar güçlü hatta bencil olacağını görecektir. ama bunun yanısıra günlerimizi kendi istediklerimizle doldurmaktan ibaret olduğunu anladığımızda hayat o noktada anlam kazanacaktır, başkalarının tepkilerini -az- önemseyerek. aşık olmak böyle bir şey. günlerinizi sevdiklerinizle geçirin. eğer başkalarının bıraktığı izlerle yaşamayı seviyorsanız...
hem eziyet hem çok zor hem çok güzel ama olmayınca da olmayan keşke sen de olsaydın dedirtiren bazen pişmanlık uyandıran çoğunluklada iyki olmuşum dedirtiren duygusal bir bütünlük aşık olmak.
x: aşık olmak nasıl bir şey abi? gokhann (henüz aşkı yaşamamış): bende bilmiyorum, çok güzel bi duygu olduğunu söylüyorlar. aşık olunca söylerim.
x: aşık olmak nasıl bir şey abi? gokhann (aşık olduğunu yeni yeni hissetmeye başlamış): süper bir duygu, anlatılmaz yaşanır. ama şöyle söylim sen şimdi uçamıyorsun ya ama ben uçabiliyorum öyle bir şey. herkes yaşamalı.
x: aşık olmak nasıl bir şey abi? gokhann (deli gibi aşık): ya abi hem iyi bir şey hem de kötü. bazen yemek yiyemiyor, bazen uyuyamıyor, bazen arabesk şarkılar dinleyip ağlıyor, onlardan bir anlam çıkarabiliyor, ama birlikteyken de zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsun öyle bir şey.
x: aşık olmak nasıl bir şey abi? gokhann (ayrılık sonrası): bir başkası tarafından hayatının içine edilmesine izin vermektir aşık olmak. uzak dur.
gokhann (yıllar sonra): aşık olmak nasıl bir şey? x: ne bilim abi ben hala aşık olmadım. gokhann: ya ben de deliler gibi aşık olacağım birini bulmak istiyorum. x: !!!???!!!
sonuç: insana ilk başlarda çok güzel görünüp sonra yavaş yavaş iliğinize kadar işlemeye başlayan bir duygudur aşık olmak. yalnız sonu hep hüsrandır buna rağmen o günleri özlemek, bile bile o acıyı tekrar yaşamak istemektir.