ya benim hayatım çok güzel, fazla renkli, hiç dert tasa da yok gibi şikayetleri olan insanın hayatın boktan yüzünü görmesi için yapması gereken en birinci olay.
iğrençliktir. niye böyle tanımladım bilmiyorum. hele sevgiliniz varken "ona benziyor!" diye başkasına aşık olabilmişseniz, onu da geçtim; "üf göte bak" dediğiniz hatuna "çok güzel sevişir bu" diye aşık olduğunuzu sanabilmiş ve sevgilinizden çok o ikisini düşünebilmişseniz... ve adını bile bilmediğiniz iki kız uğruna, annenizin babanızın tanıdığı; gelini gözüyle baktığı kıza siktir çekebilmişseniz.. gidin ölün, yaşamayın.
atilla ilhan ın * bir şiiiri var ya hani. orada çok güzel anlatılmıştır. ne istediğini bilememek,onu kendine fazla görmektir aşık olmak. hem git dersin hem seni seviyorum. trenler yanlış şehirlere götürsede gitmek istersin,görmek istersin yanlış şehirleri. karanlıkta olsa ...
Hayatı anlamaya başladıında ve hataları ve gunahları .... o zaman asıl ofke başlıyor ıste kendıne yonelen tum sıddetıyle. açıklamaya çalıştıgın onca söz onca davranış onca gelış ve onca gidiş senden ... tum soruların yanıtlanmadan bırakıldı askıda , tum yanıtların başarısız...
kabullenıorsun yanlış senındı! becerıksız bı seviş , etrafı süslenmemiş saf bı sevda ne kadar işe yarayabılırdı ucu bucagı hesap dolu bunca aşk arasında? yaramadı!
yaşayarak yavaş yavaş kavuşacaksın olume , bu dunyada goremedıgın hesapları taşıyacaksın allah katına ! sen cehennemı dünyada nası yaşadıysan, yakacak onu da burdan goturdugu ateş o tarafta! tum bu dusuncelerle dolup taşarken beynın , farkedeceksın nefret de bi sevme biçimi aslında.
oldugu yerde bırakıp kaldıgın yerden devam etmeyı deneyeceksın.. şanslıysan eger bi başkasını yenıden seveceksın! bı kulagından gırıp dıger kulagından çıkmayanları da zamanla unutacaksın.