bugün

31 cekememektir.evet aşık adam 31 cekemez sürekli onu düşünür onu özler.en gercekci tanımı budur.
Kalbi beyin sanmak.
aşık olmak, karşınızdaki kişinin sizin beyin
korteksinizde, snaptik noktalarda ördüğü
"nöral ağlardır" sevgiliyle geçirdiğiniz her
an bu nöral ağlar beyninize örülür..
ve kolay silinmez bu nöral ağlar..
ve "aşk acısı" dediğimiz durum ortaya çıkar..
ta ki yıllar geçip bu ağlar yavaş yavaş
silininceye dek bu acı tükenmez...
vurulmaktır.
birdaha eskisi gibi olamayacaktır aşık olan kişi.
eski günlerini özlüyecektir.
ama iş işten geçmiştir artık.
birdaha başkasına bakamıyacaktır.
baksada geçici olacaktır. kalbinde herzaman o olucaktır.
(bkz: insan bir kez aşık olur)
Aşık olduğun kişi hep başkasına aşıktır Zaten sen de hiçbir zaman sana aşık kişiye aşık olmazsın.....

hiç aşık olamak mı dsha iyidir yoksa aşık oldugunun başkasına aşık olması mı.tatmadım ikincisini tatmak ister miydim ? hayır.ama aşık olmak isterdim galiba.
tek sey asik olmamak dunyadaki en buyuk nimettir.
eğer doğru zaman değilse, çok sıkıntı verir. hele karşınızdaki kişi takmazsa o daha bir kötü.
aşkı sen bulamazsın ancak o seni bulursa sen aşkı tadarsın.
yaşı başı yoktur. olursan sil-kinirsin. silkerler.
insana yeminlerini tek tek bozduran bir durum. bu haliyle önce özgüveninizi azaltır, daha sonra kendinize olan saygınızı yitirmenize neden olur. böyle böyle psikolojik bir sorun haline getirir ve aşık olmayı hayatın tek amacıymış gibi addetmeye başlarsınız. halbuki hayata renk katan bir olaydır; hiçbir şey gibi bu daha hayatın tamamı olamaz. ama dedim ya, yeminler bir kere bozulduğu için artık o amacı tekilleştirme süreci de tıpkı bir çığ gibi üzerinize gelmeye başlar.

bir daha dış görünüşe kanmayacağım dersiniz, pürüzsüz bir ten ya da bir çift mavi göz görünce dediğinizi unutursunuz.

bir daha tanışır tanışmaz birden ilgi gösterip poposunu kaldırmayacağım dersiniz, iki saatte bir mesaj atarak dediğinizi unutursunuz.

bir daha her hareketini hayra yormayacağım, gerçekçi olacağım dersiniz, tek gülüşü aklınızı başınızdan alınca her şeyi unutursunuz.

bir daha bu kadar erken duygularımı açık etmeyeceğim dersiniz, o duygu artık kalbinizi tamamıyla sardığında her şeyi unutursunuz.

bir daha karşılık alamadığım zaman ısrar etmeyeceğim, yoluma devam edeceğim dersiniz, sizin bir kez olsun iletişim kurduğunda her şeyi unutursunuz.

keşke onunla olanları unutmak da yeminlerimizi unutmak kadar kolay olsaydı.
yaptığım her işte başarılı olmama sebep olan durumdur.
Tarifi henüz bulunamamış, fakat üstünde en çok söylenmiş duygudur.
en kötüsü de, hissetmek isteyip de hissedememektir.
akışına bırakmak, sorgulamadan yaşamak ister ama bir türlü beceremezsiniz. gözünüz kapalı güvenmek istersiniz ama olmaz, canınız yanmıştır daha önce, yaralarınız sızlar, canınız acır, korkarsınız.
hayalleriniz vardır, ama gerçekleştiremezsiniz. kimseye bahsedemezsiniz.
dedim ya, korkularınız vardır.
biteceğinden korkarsınız, daha kötü biteceğinden...
daha çok acıtacağından...
hissetmek istersiniz daha çok, daha yoğun, daha tutkulu,
ama olmaz, başaramazsınız...
geçmişi silip atmayı dilersiniz, daha çok dua edersiniz,
yine olmaz...
olmaz işte...
bu hayattaki en sikko eylemdir.
hiç gereği yok. Kendini tanıyamaz hale gelirsin bir süre sonra kendinden yaptıklarından ve söylediklerinden tiksinirsin. Bana bi bok olmaz küçük dağları ben yarattım diye gezinen her istediğine sahip olan sen 20 yaşında bir kadının ezilir bükülürsün ve aslında bir bok olmadığını öğrenirsin.
felaket korktuğum duygusal yoğunluk kavramı.
asık olmak ya da asık oldugunu zannetmek.hep ögretildiği gibi,ya büyük rastlantıların kahramanı olacaksın ya da en acılı yolları aşacaksın ask icin. ama bir diğer yandan alışganlık usulu ilişkilerini yürütenlerin kendilerine aşık sıfatını uygun görmeleriyle,insan daha bir cesaretleniyor aşıgım demek icin.eger el titremesiyse bunun belirtisi, kalbin carpması veya mide agrısı ise eger, kendini bile kandıramıyor insan vazgecmek icin bu yoldan.
ilk aşka ihanet ettiğin düşüncesine kapılırsın olur olmaz.
gider gelirsin eski günlere, o delilikler gitmiştir artık.sonunu düşünmeden hareket etmeleri hatırlarsın.
ama o kaybetme korkusu, her zaman oradadır.yine kaybetme korkusunu yaşamaktan korkarsın. nafile.

yıllar sonra birine hoşgeldin dersin,ismiyle hitap ederek. ilk aşktan bir sonraki,iki sonraki, üc sonraki..degildir. odur, oradadır.. tam karşında.

birinin gözlerinin icine bakamadıgın yıllara,kaldırım taşlarını saydıgın günlere geri dönersin. aynı lise kıyafetiyle, el ele tutma vaktinin geldigini söyleyen okul ziliyle. tek fark neden yemek yemedigini sorgulayan annen yoktur yanında. o şarkılar tekrar, yine sana söylenir..

sanırım, galiba yine aşıksındır.
Beyninin çalışmasına izin vermez, aklın uçar gider. Sonra o uçar gider.
nabız yok.
eğer aşık olduğunuz da size aşıksa yaşanması güzel duygudur heralde onu bilemicem fakat eğer karşınızda ki size aşık değilse kişinin bittiği andır. karşı taraf size aşık değil fakat siz aşıksanız onun için her şeyi yaparsınız yeterki o yanınızda olsun. bir kere kokusunu içine çekmek isteyin bir kere sesini duymak isteyin bu bir kereler hiçbir zaman bitmez. sonra karşı taraf başkasına aşık olur onla aşk yaşarlar sonra bir gün haber gelir ondan hamile olabileceğini öğrenirsiniz bir süre sonra evlendiğini duyarsınız sonra ne mi olur evlilikten vazgeçersiniz aşka artık inanmazsınız yalnızlığı seçersiniz ve o an anlarsınız sizin hayatınızda sizin için en önemli iki kadın vardır bir anneniz varsa birde kız kardeşiniz.
kısacası hormonların azması olayıdır. kimyasaldır. kimileri bu kimyasallığı gözün de büyütüp
ruhani bir boyuta ulaştırabilir. buda esrar çikolata etkisi yaratır yaşarken herşey güzeldir.
mutluluğunuzu ona katlar. ama bittiğinde bedelini acı olarak yüze katlamış şekil de ödersiniz.
yada faizle kredi çekmek gibi bir şeydir. illa ki ödersiniz ödemediyseniz 3 yıl için de ölmüşsünüzdür.
karnında uçuşan kelebeklerle yaşamak.
Donuna işemek gibidir. Başta sımsıcak bir şekilde gelir kendini rahat hissedersin rahatlarsın mutlu olursun ama sonrasına soğuyunca herşeyin berbat olduğunu anlarsın.
aha boku yedin ile özetlenebilicek durum.
aptallara özgüdür.