vücudun içerisinde birşeylerin kilitlenmesi, kulakların kızarması, titremek, halden düşmek, kekelemek, durduk yerde gülümsemek, hayatın aslında güzel bir şey olduğunu farketmek, ilk defa bir kelebeği uçarken seyretmek, pamuk gibi olmak, olabilecek her tür pozitif duygu'yu içinde barındıran bir şeydir aşık olmak. aşk acıyla beraber gelir ama acısı geç gelir hazır buralarda değilken aşkın tadını çıkarmak gerekir.
biyolojik olarak aşırı derecede çikolata yemekten farksız bir durum. neticede vücut aynı hormonu salgılıyormuş. yani neymiş:
manitanın bünyeye verecen nutellayı verecen şokomeli miss gibi ilişkin olacak sonra.
kürşat başar'ın başucumda müzik adlı eserinden bir cümle olarak;"Birini öptüğünüzde salıncakta sallanıyor gibi hissediyorsanız aşık olmuşsunuzdur demektir."
aşık olmak çocukluğa vedahi ilkelliğe geri dönmektir. ilkel insanlar için temel ihtiyaçları neyse ve ne derece değerliyse aşık olduğumuz kişi de bizim için öyledir. yanında saatlerce aç kalabiliriz, onunla biraz daha konuşabilmek için soğuk balkona çıkabiliriz, sadece sesiyle bile ısınabiliriz. rakiplerimize düşman olabiliriz.
(bkz: (#1298119))
kişi uzaklardaysa* hergün onun hayalini kurma, ona dokunma isteği sebebidir, belki de sadece bir hayaldir. gerçek şu ki bir ilişkiye eğlenirim geçer niyetiyle yaklaşırsanız, bilin ki sonuçta aşık olmak gibi gelip geçici ama en yüce, en insani duyguyla karşılaşırsınız. bu yüzden iki kere, üç kere düşünüp elde kalan mutluluğunuzun aşık olmanın verdiği acıyı karşılayıp karşılamayacağını tartmanız gerekmektedir.
alışverişe çıkmaktır bazen. üstelik iki cinsin de seveceği bir alışveriş. mutsuzluklarını, açlıklarını, uykusuzluklarını, hatta tüm yokluklarını bırakır aşıklar birbirlerinin kollarına... sonra rüzgar dağıtır elindekileri aşıklara. payına düşeni alır herkes ve gönlündekini verir bedel olarak.
dinginlik arayacak kadar olgunlasmamıs ruhun besin ihtiyacı. belki de ruhun olgunlasma yontemlerinden biri. aklını ve midesini doyuran insanın kalan son boslugu doldurma girisimi.