bugün

aşık olmak afedersin ayvayı yemektir. Sen dokunmaya kıyamazken elin oğlu çatır çatır acımaz götürür. Kızın da totosu kalkar seni görmez bile.
aşk kavuşamamaktır kavuşunca sevgi oluyo bence.
insanlar paraya ve dış güzelliğe aşık olur. yani aşk yoktur, var diyen malın beyin nöronlarını patlatayım.
YAŞIYORUM. evet yaşadığımı farkettim. Duygularım olduğunu ve duyguların ne kadar müthiş olduğunu farkettim. Tanrım sevsin beni sonsuza kadar.
Aşk tek başına değil aslında. Bütün duyguları çok yoğun yaşamak.
Artık başka bir insanda bulduğunuz duyguların olması. Ortak duyguların ve mutlulukların olması. Her şeyi paylaşabilmek, asla birbirini kırmak istememek ve bunun için uğraşmak. Çok düşünmek, çok sevmek.
karşılıksızsa acı verici, karşılıklıysa ayakları yerden kesilmiş hissettirecek kadar mutlu edici.
(bkz: hastalık)
Benim asla yaşamak istemediğim ama bir gün yaşayacağımı bildiğim bana göre saçma olan acı dolu duygu.
kıymetini biliniyorsa değeri ölçülemez kazanım.
herkes tarafından farklı algılanan hatta algılanmayan duygu.
Bazen ne kadar istesende olamazsın, gerçekler tokat gibi yüze çarpınca o yola girmeden dönülüyor.
Aptalca bir şeydir o yüzden siz kontrol edemezsiniz. Zira insan bile bile kendini boka atmaz.
hayat dolu başlanan ancak hayatsızlıkla sonuçlanan eylem ..
1) oksitosin isimli hormonun daha 16 hormon ile salgilanip beyinde 48 aylik bir obsesif kompülsif bozukluga yol acmasi (o nerede simdi, ne yapiyor, ne kadar güzel o diye diye sicmak)
insanin savunmasiz ve akilsiz kaldigi andir. evrimin erkek denen gariban canliyi kadin denen yirticiya yedirme tuzagidir.
2) yüzyillarin anadolu gelenegi olan karacaoglanlardan bugüne kadar süren müzik insanlari
iç geçirten ifade. dostlar başına !
Çölde çok susuzken birden karşına vaha çıkıp susuzluğunun giderilmesi gibi geliyor. Sanki hep mutsuzken mutluluk kaynağının o olduğunu düşünmeye başlamak gibi. Sonra arkasından sevgi geliyor ve mutlu son. Ee o kişinin kafanızla uyumlu olması gerekmeli tabiki.
Kaba Saba bir filozofa göre aptallasma evresinin birinci aşaması.
dabi dabi bizim kadinlarimiz melek melek. yaaa abisi...
Dopamin ve serotonin hormonlarının insan üzerindeki teesirlerinden ibaret bir durumdur. Bir süre sonra geçer.
melatoninin etkisi de var.
öyle beta karofilinle ssri ile gecmez.

bizim gizlarimiz güzel, cici, hepsi prenses, yaaaa.

eksileyin beni gizlar.)))
bütün olay fiziksel temas ile oksitosinin salinmasi sonrasinda dopamin ve serotonin eksikligi bulunan bünyede tetiklenebilir. sonra ver elini ayse fatma hayriye; sicti cafer bez getir.
öyle yas ile, genclik ile alakasi yoktur..

haydi beybilerim, eksileyin biraz daha...
günümüzdeki dünyada mümkün olmayandır.
Bu kavram hakkında herkesin kendince bir tanımlaması vardır muhakkak. Benim düşüncem biraz uzun bir girizgah olabilir çünkü bu duygunun kısa biçimde ya da üstünkörü açıklanamayacak kadar kapsamlı olduğunu düşünüyorum, hatta kelimeler bile tam olarak ifade etmeye yetmez bu türden hisleri. Kendi hayatınızı bulunduğunuz konumu sorguladığınızda şimdiyi, geleceğinizi ve ileriki yaşantınızı bir arada düşünürken şimdinin yanı sıra ömrünüzün sonuna değin yaşayacak olduğunuz o şahsi hayatın içerisinde de gerçekten olmasını istediğiniz biri varsa, düşüncelerinizde, isteklerinizde, hayallerinizde daima yer alan ve içinizdeki yaşama isteğinin en önemli sebebi olan, herhangi bir yerde herhangi bir zamanda bile aklınıza gelebilecek kadar içten hissettiğiniz ve ihtiyaç duyduğunuz bir kişi mevcutsa ve şimdiki hayatınızı düşündüğünüzde o insanın eksikliğini fazlasıyla hissedip mutsuzluk yaşadığınız zamanlar oluyorsa o halde bu durum hakiki sevda duygusuna eş değer demektir, bence gerçek sevme kavramı buna karşılık gelir. Yani her anlamıyla sadece bir kişiye ait olmak ve onunla hayatınızı birleştirmek istemek insanın içinde var olma temayülü gösteren hakiki sevgiyi tanımlar.

Kendi algıladığım gerçek sevme olgusunu ve perestişi yukarıda biraz anlatmaya çalıştım ancak böyle bir sevdayı yaşamak, bir insan için böyle tesirli duygular hissetmek aslında hiç de kolay bir iş değildir, o kişi de kolay kolay çıkmaz zaten karşınıza belki de tamamen tesadüfen denk geleceksinizdir bu acı ama son derece gerçekçi bir olgudur; çünkü sizin ruhunuza karakterinize neredeyse denk olan, sevme anlayışı konusunda sizinle aynı ilkelere sahip olan sizin önemsediğiniz şeyleri önemseyip sizle aynı şeylere değer gösteren, ruhunda aynı istekleri aynı kişilik özelliklerini ve fikirleri barındıran, sizinle aynı şeylerden mutlu olacak o rüya gibi insanın çevrenizden değil başka bir şehirden olma ihtimali çok yüksektir çünkü böyle birisi milyonlarca insan arasından sadece bir kişidir ve istisnalar dışında asla çevrenizden çıkmayacaktır.

Aslında insan dediğimiz varlık bu hayatta günlük yaşantısında yaptıkları, ilgi alanları, tercihleri, alışkanlıkları neyse odur genel olarak, mesela bu sitede bu platformda bulunmak da aslında bir kişilik özelliğidir, çünkü burası bile bir tercihtir başka yerler varken sadece burada bulunmak insanın kişiliğine dair önemli bir emaredir, dolayısıyla ruhunuza eş değer o insanla burada karşılaşma ihtimaliniz çevrenizde rastlama ihtimalinizden fersah fersah daha fazladır. Sadece Karşılaşmak veya kısa bir süre konuşmak da yetmez muhabbetiniz sürekli ve kalıcı olmalıdır ki gerçek sevda dediğimiz o büyülü hikayeye dönüşebilsin, yani hayatınızın insanı belki burada karşınızda ama ikiniz de birbirinizden habersiz başka şehirlerde başka semtlerde yaşıyorsunuz, işte eğer o insana denk gelip irtibat kurmaya başlamışsanız bu gerçekten tarihte çok büyük bir şanstır hayatınızın dönüm noktası olabilir. içinizde hakiki sevda duygusunun oluşabilmesi için o kişiyle yazılı olarak epeyce uzun süreli (en az bir yılı kapsayan) bir konuşma birikiminizin olması gerekir bu süreçte birbirinize dair özelliklerin, kişiliklerinizin, değer verdiğiniz şeylerin, hayat anlayışınızın ve ruhunuzun birbirine eş değer olduğunu sahiden anlamış ve hissetmiş olmanız gerekir karşılıklı olarak; mesela onla konuşurken bile heyecanlanıyor ve mutlu hissediyorsanız, kafanızı yastığa koyduğunuz zaman bile o kişi aklınıza geliyorsa, gün içinde muhabbet etmeyi özlüyorsanız bu sizin sahiden de sevdaya tutulduğunuzu gösterebilecek bir işarettir. Fakat bahsettiğim şey dönemlik veya gelip geçici bir his değil, çünkü gerçek sevda dediğimiz olgu her ne olursa olsun, ne kadar uzak mesafe veya çetrefil de olsa asla birbirinden vazgeçmemek prensibini taşımaktadır. Gerçek sevdada ayrılmak, yarı yolda bırakmak gibi bir basitlik, değersizlik, sadakatsizlik ve ihanet yoktur çünkü gerçekten seven hiçbir zaman vazgeçemez adı üstünde hakiki sevgiden bahsediyorsak bu sıradan veya gelip geçici bir şey olamaz, iki tarafın da tüm maddi ve manevi varlığıyla ömrün sonuna dek devam ettireceği bir birliktelik olmalıdır, yani evlenip bir ömür beraber yaşamak ve aile kurmak istediğiniz kişi olmalıdır.

Böyle anlatınca gerçek sevdaya nail olma fikri imkansız gibi gözükebilir ama aslında genel anlamda iki insanın eş değer kişiliği, ruhu, ilgisi, sadakati, özverisi ve çabasıyla alakalıdır; bunlar varsa muhakkak bir gün birbirlerine kavuşmalarını sağlayacak bir mutluluk ve başarı hikayesine dönüşecektir hayalleri. Bu mucizeyi gerçekleştirebilirsiniz sadece ruha, yürekten hissetmeye, sadakate, güvene ve doğru insan kavramına inanın o zaman hayat size yol gösterecek ve yardım edecektir...
psikolojik hastaliga yakalanmak anlamina gelir. tiptaki ismi sudur: obsesif kompülsif bozukluk...
Korkarım ki aşk insanın vazgeçilmezidir...
Elinden alınmış tüm özgürlüklerine inat edercesine aşık olmak istersin.
O an için kimi sevdiğinin önemi yok, insan sevmek isterse sevmeli.