tüm arkadaşlarınız sizi sevgileri için satıp sap başınıza kaldığınızda içinde olacağınız durumdur. alış verişe gidecek birini bulmazsanız, konuşmak gezmek isteseniz kimse yoktur. allahım keşke aşık olsam da yanlız olmasam dersiniz.
istemek yetmez her zaman. bu bizde genel dünya görüşüdür. istemek yeterli he? ulan istemek ile olsa idi baka baka kediler ciğerci dükkanı açardı. otur mına koyim evde ben aşk istiyorum. işte insana hayatın malafatı salladığı anlardan biridir bu an.
dünya göt olma günü.
kötü yanlarını görmezden gelip, sırf bazıları o duyguya sahip diye kendinde eksiklik hissetmek, bir nevi özentilik durumu, ortamda hissedilen eksikliğin yansımasıdır.
genellikle o denli sevgiyi hiç haketmeyen birine aşık olmakla, sonrasındaysa kaçınılmaz olarak hüsranla sonuçlanan tehlikeli istektir. zira kalbi aceleye getirmemek gerekir.
hayatta yapacak bir şeyi olmayan ve vaktini boş boş geçiren insanların isteyebileceği bir eylemdir. altay öktem bir kitabında şöyle demiş: " Hiç bir şey yapmadan oturursan ya delirirsin ya da aşık olursun."
aşık olmak, 'istemekle' olacak bir şey değildir çünkü.
aslında aşık olmak istemek yoktur. mesela ilk aşk hiç anlamadığınız bi anda güm diye vurur, siz istemezsiniz. ilk aşktan ya da herhangi bir aşktan sonra aşık olmak istemek ise aslında "birini sevsem de, şu an unutamadığımı unutsam, acı çekmesem, yeniden mutlu olsam" isteğidir..
bir nevi çivi çiviyi söker mantığıdır.