eğer evlilik süresinde aşık olmazsa çok zor olur. yine de zamanla karşılıklı saygı sayesinde büyük bir sevgi ve minnet bağı oluşabilir taraflar arasında.
bir daha asla aşık olamayacağını biliyorsan, seni çok seven biri varsa karşında, ihanet etmeyeceğine eminsen, güveniyorsan, seni çok iyi tanıyorsa, anlaşabiliyorsan, konuşabiliyorsan, mutlu ol diye elinden geleni yapıyorsa, herkes sizi yakıştırıyorsa, yakışıklıysa *, denginizse, aşk aşk diye yanıp tutuşmamak gerekebiliyor. mutlu olmak bazen kendiliğinden değil de sizin tarafınızdan başarılabilen bir şey olarak karşınıza çıkabiliyor. ayrıca, aşık oldukta ne oldu, şunları yazarken bile ağlıyorum. bazen bir şeyleri kalbine gömmek, köpek gibi acıtsa da vazgeçebilmek önemlidir.
edit: hangi kafayla yazmışım bunları bilmiyorum da aşk olmayınca olmaz. yalan olur ötesi yok.
en azından hoşlanmak gerek özlemek gerek,
görmek için heyecanlanmak gerek,
bunlar varsa ok yoksa yazık o çiftin haline,
evlilik bir görev değil mutluluk olmalıdır.
aşık olup evlenenler birbirlerini öncesinde de tanıdığı için zamanla monotonlaşırken, aşık olmadan evlenenler zamanla birbirini keşfedip heyecanı uzun süreli tutacağı için avantajlı eylemdir.
aslında aşık olarak evlenmekten çok da farklı olmayan durumdur.
sonuçta aşık olarak evli olduktan 2-3 sene sonra(ki o da maksimum) o aşk yerini sevgiye, hayatı arkadaşça birlikte geçirme arzusuna bırakmayacak mı?
siz tüm evli insanların birbirlerine sular seller gibi aşık olarak evlendiğine mi inanıyorsunuz?
ben inanmıyorum açıkçası.
evlilik konusunda benim için önemli olan o iki insanın ne kadar iyi anlaşabildiğidir. bunun için illa o iki kişinin birbirlerine love story modunda aşık olmalarına da gerek yok.