bazen sadece dinlediğin müzikleri ağız alışkanlığı olarak tekrar edersin, hissetmezsin bir şey.
film izlerken yastığa kol atarsın, boşta kalır.
kendim için süsleniyorum/kendime bakıyorum demekten sıkılırsın, aynaya gülümsemeyeli uzun zaman olduğunu farkedersin, yada aceleyle ve heyecanla hazırlanmayalı.
hasta olduğunda, ailen hariç birinin ''canım ya geçmiş olsun''dan fazlasını hissetmesini istersin, yanında olmasını ve endişelenmesini.
birinin elini tutup gezerken diğer insanları fark bile edememek istersin, öylece geçip gitsinler ve odak noktan tek biri olsun.
bunların çoğalması ve eksiklik haline gelmesi, aşık olma ihtiyacı.
insan bir şeyler hissetmek istiyor bazen, aşık olduğunda ise normal bir insan olduğunu kabulleniyor. Aşık olmayan herkes acaba bende mi anormallik var diye düşünüyordur.
Olmayan ihtiyaçtır. Ne gerek var amk? Aşık olucan muhtemelen platonik takılcan saçma sapan taladro azap hg falan dinliycen ne gerek var böyle saçmalıklara. Otur çocuğum evinde, siktir et böyle şeyleri.
yakıtı ilham olan insanlar için çok normal ihtiyaçtır. her zaman, baharda solan yapraklardan feyzalamayabilirsin. daha reel bir şeye, mesela seninle temasa geçme ihtimali olan birisine ihtiyaç duyarsın ki yaratıcılığının ürününü alabilesin. kulağa pek sempatik gelmese de, ihtiyacın sebebi ; erotik çağrışımlardan ziyade ansızın var olan kaotik romantizme, sahibini tanıma fırsatının verilmesi diyebiliriz.