aşık olduğum veya olacağım kişiden geriye kalan en alakasız durumları bile zihnimde tebessümle hatırladığım vakit anlarım. yani misal; aşık olduğumu hemen anlamam aslında, geriye tek kalınca zihnimde olan kalbime vurur, ya tatlı sızıyla ya da tatlısı olmayıp sadece sızı ile. o kalan sızı da geçerse zaten ya aşk bitmiştir ya da hiç olmamıştır. bitmiştir demek bile pek olmadı sanki. bu kadar hassas duygularda bitmiştir demek pek kolay değil çünkü. o zaman evet evet. ya aşığımdır ya değilimdir durumum oluyor benim. ortası yok kesinlikle.
lisede bir diksiyon hocamız vardı, kendisiyle ilgili aklımda kalan tek şey kırmızı saçlı olması ve "bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi hissediyorsanız aşıksınızdır" lafıydı. kral kadınmış.
Kendinde daha önce hiç yapmadığın şeyler farkedersin dalgınlık, gereksiz heyecan, onu görünce aşırı mutlu olursun, ellerde titreme gibi şeylerden aşık olduğunu anlayabilirsin.
aşkı aramaya kalkarsak doğru kişiyi kaçırırız. nüfus artış hızımızın da azalmaması gerek hani, yoksa avrupa'nın artan refah ve azalan çocuk nedeniyle işgücü bulma sorunu yaşaması gibi sorunlar yaşarız.