ardından koşmaya başlayınca hemen işler tersine dönmeye başlar ,aşık olunan taraf birden affallar ulan hergün arardı bak, 3 gün oldu sesi çıkmıyor, noluo lan başkasının peinden mi koşuyor yoksa gibi kuruntulara kapılarak ,yedekte tuttuğu zavallıyı sevdiğini sanır, halbuki o kaybedilen ilgiye aşıktır.
her defasında ağlattığınız,hep kalbini kırdığınız o masum çocuğun değerini terkedilince anlamak.sonrası ise sadece ve sadece kırık bir aynanın parçaları gibi yüreğinizi acıtan koca bir ızdırap.
zamanında verilmeyen değerin kaybettiğinde anlaşılmasıdır. genellikle kaybettiklerimizin yada elde edemediklerimizin peşinden koşarız. yanımızda iken bizimken ona gereken değeri veremeyiz ve kişi gittikten sonra ona aşık olduğumuzu düşünürüz. çoğu kez aşkta değildir bu hissettiğimiz hırs yapmaktır tekrar kendinine ait olduğunu hissetmenin bencilliğidir.
aşık olduğunu sanmaktır çoğu zaman. "ne yaparsam yapayım o beni sever" güveninin verdiği şımarıklığın sonucudur.
aşık olduğunu sananların çoğu bir zamanlar o kişi ve aşkı aynı cümlede düşünmemiştir bile. çoğu zaman en yakın sırdaş, içini dökebildiği bir günlük, başkalarıyla olan ilişkilerini anlattığı bir dost olarak görmüştür. o sana el uzatmıştır, sen o el hep orda duracak sanıp tutmamışsındır. o el artık el olmuştur, sen boşta kalan eline aşk adı vermişsindir.