aşkın kimyasal bir olay olduğunun işaretidir. aşkının çorap kokusu bile mis gelir insana. ter ile aşkın çok yakın bir ilişkisi vardır. hiçbir parfüm ya da parfümlü ürün kullanmadığınız halde, hoş kokulu bir parfüm kullanmadığınıza yeminler ettirir.
insan aşıksa gerçekten sevmişse bir kere deli gibi onun tenindeki tuzu terindeki tuzu da sever.Zaten onun tenini terindeki tuzu,gözyaşını, kanını sevebiliyorsa; seviyordur gerçekten.Gözyaşlarını dudaklarıyla silebiliyorsa ,terinin tuzunu tadabiliyorsa dudaklarıyla; seviyordur gerçekten.Aşkın ta kendisidir bu.Başka türlüsü aşk olmaz...
aşkın sevgilinin koltuk altını yalamakla gösterilemeyeceğini anlamayan sözlük yazarının savıdır. ve insan türünden hiç bir anne görülmemiştir ki, evladının totosunu yalasın.
sen ve ben...
biraz küs, biraz barışığız
dokunuyorum yüzüne...
martı uçuşunda yüreğim.
ne kadar korkusuzca bakmışsın ufka sen.
el eleyiz çatlatırcasına...
arka fonda felicita...
buruşmuş biraz da yırtılmış bir zarf
resimlerin arasından çıkıyor karabatak telaşında
ah! bu nasıl bir veda...
darmadağın el yazında ezberlediğim ayrılık,
ilk aldığımdaysa umut taşmıştı geceden.
nerden bilirdim ki,
sessizliği yırtacak ahlarım, çığlıklarım...
sevmemişsin hiç beni...
hoşmuşum ama o kadarmışım.
fazlaymışım azlıklarında...
iç çekişim sevdama değil aslında.
unutamadığım bakışlarına.
gözyaşlarım tozunu aldığında anılarımın
karıştırdım tüm sandığı,
biraz mutluluk biraz hüzün...
döktüm eteğime geçmişimi.
ne varsa hepsini fırlattım, attım denize
yürüyüp dalgalar edasında kumlarda
silkeledim eteğimdeki seni, sevgimizi.
önce çocukluğumu aldı dalgalar
sonra gençliğimi,
en sonunda sevdiğimin tüm izlerini.
dalgalar...
dalgalar...
kudurup kudurup
köpük köpük
şahmeran ağzıyla yuttular.
elimde boş bir sandık...
bir hayat daha mı istesem tanrılardan
acaba mutluluk ıslıklarıyla salınan aşkı doldurur mu?
belki biraz umut, biraz aşk dilenmeliyim paseidondan
üç dişli yabasıyla vurup denize
depremler yaratsın yüreğimde
koca yarıklardan çıkıp gelsin
tuzlu da olsa hazırım gelen aşka.