berbat bir şey. yukarıda bir yazar demiş vicdanlı kişi için çok zordur diye. aynen katılıyorum. kıramazsın, üzmek istemezsin öyle akışına bırakırsın. ne olacağını bilemezsin ve en kötüsü ve acımasız olanı ister istemez bir gözün hep dışarıdadır. buna engel olamazsın.
insan sevilmekten önce sevmek ister.
ha zamanla sen de seversin, o zaman tadından yenmez bir durum da oluşabilir.
dünyanın en kütü şeylerindendir belkide. karşıdaki sizin gözlerinize bakarken erir, siz bunu fark edersiniz ancak karşılık veremezsiniz. onun size verdiği değeri gördükçe gözleriniz dolar ancak size yaşattıklarını ona yaşatamazsınız. bu yüzden hep bir suçluluk olur içinizde. size bakarken gözlerinizi kaçırırsınız.
belkide defalarca söylemişsinizdir bunu ona. ama o aldırmaz "olsun" der "zamanla belki seversin. kalbinde bana yer kalmadığında da giderim." ancak mümkün müdür acaba ona, o size bir tanrı/tanrıçaymışsınız gibi tapan insana, sevgisi yüreğinden taşıp sizi saran sevgiliye "artık sana yer yok" demek? acaba bulabilir misiniz sizi onun kadar seven birini? zamanla sevemez misiniz onu? sevdiğiniz insana karşı sizinde bu duruma düşmayeceğinizi kim garanti edebilir?
malesef bir kızgınlıkla "artık seni istemiyorum." dediğinizde onun gözlerindeki o acıyı görmek yıkar insanı. "peki" diyerek çekip gider ve ancak o kaybedildikten sonra anlarsınız değerini, kimsenin sizi o kadar sevmeyeceğini ve... sizin de aslında onu sevdiğinizi.
malesef değeri sadece kaybedildikten sonra anlaşılır ve döndürmek için elinizden hiçbir şey gelmez. ancak hep unutulmazlarınız arasında olur. en azından bunu hakettiğini düşünürsünüz çünkü...
öncelikle vicdanlı bir insan için zordur, o yüzden ilişki hiç başlamadan bitmelidir zira devamında kırdığınız kalbin parçaları sizi ömür boyu takip edecektir.
onun bakışlarındaki sıcaklığın içinden geldiğini hissetmek çok sevdiğini bilipte bir türlü bağlanamamak. kimi zaman sevmiş gibi yapmak kimi zaman tüm cesaretini toplayıp söylemek ona ve sonra yıkıldığını görüpte birşey yapamamanın acısını hissetmek derinde.