yaziktir aslinda. hem de cok yaziktir. cinselligin toplumda porno gibi lanse edilmesi yuzunden, belki de bircok erkegin asik oldugunda sevdigine zarar verecegi gudusuyle yasadigi olaydir. oysaki gercekten zarar vermek midir cinsellik? incitmek midir? birbirine asik iki insanin bunu birlikte yasamasindan daha dogal ve guzel ne olabilir? cinsellik kavraminin artik iyice yozlastirilmasiyla birlikte erkeklerde "asik olunacak kadin" ve "yatilacak kadin" ayrimi olusmustur maalesef. yatmak bir nevi kirletmek, asik olunan kadini basite indirgemek anlamina gelmeye baslamistir artik. oysa "kiz kaldirmak", "kari goturmek" gibi kavramlar olmasaydi, cinsellik sadece hayvani bir gudu olarak degil duygularin en yogun yasandigi an olarak tanimlanabilseydi, erkegin asik olunca cinselliginin bitmesi bir asik olma olcusu olarak alinmayacakti belki de. cinsellige bakis acisi degismedigi surece, ne yazik ki her zaman sevdigi kadina dokunmaktan urkmeye devam edecektir erkek...
Cinsellik ve aşk, birbirlerini tanımayan iki farklı varlıktır. Farklı evlerde yaşar, farklı mahallelerde oturur, farklı yerlerde çalışırlar. Farklı arkadaşları, farklı aileleri, farklı heyecanları ve farklı ilgi duydukları vardır. Ve bir gün gelir ikisi karşılaşırlar. Bu karşılaşma iki türlü olur. Önce cinselliğin yürüdüğü yoldan daha sonra aşk geçer. Cinselliğin yaktığı, kavurduğu çalıları görür yolun kenarında, çakıl taşlarını görür yerdeki, kor gibi yanan. Ve ufuğa doğru baktığında yolun ucunda bir ışık görür gözünü alan. ilerler o ışığa doğru, her tarafını saran sıcaklık ile.
Ama bazen aşkın yürüdüğü yoldan cinsellik geçer. Yol dardır, hava sıcaktır, aşk tek başına yürümektedir. Cinsellik sessiz sedasız arkasından gelmektedir, usulca ve habersizce. Gelemez yanına aşkın, yol dardır, ama sıcağı ısıtır aşkı, farketmez aşk. tek başına yürüdüğünü sanır. fakat yol genişlediği anda onu bulur yanında.
Çünkü bir elmanın iki yarısıdır aslında ikisi de...
aşk ve seks ayrı odalarda yaşarlarmış da, biri gelince diğeri gidermiş de... böyle bir sürü beylik laf, ucuz edebiyat artizliği ve o hiç düşünmeden hemen "a katılıyorum abi yağaha" cılar, "valla, çok doğru tesbit" çiler... bunlar artık samimiliğini yitirmiştir.
cam fanusa mı koyarsın? aşık adam o fanusu yıkar, yani... yıkar!
her şeyiyle senin olmasını istediğin için planlar yapıp, hiç düşünemeyeceğin kadar kompleks düşünüp, derecesine göre bir çok şeyi göze alıp da sonra masumiyetten mi dem vurursun?
aşk ve seks aynı şeydir. hatta ileri gidip seks aşkın ta kendisidir diyelim. bu artiz abiler hiç seks yapmak istemeyeceği birine aşık olabilirler mi acaba merak ediyorum.
aşık olduğun kızı öyle bir becermelisin ki, üzerinden truva ordusu geçmiş sansın. aşkın hakkını böyle verirsin: tutkuyla onu kuşatarak; modern zamanların mıymıntı tripleriyle değil.
yüce aşk = tutkulu seks diyorum efendim, saygılar.
cinselliğin yıllarca tü kaka olarak öğretilmesinin bir sonucudur bu, özellikle erkeklerde o kadar kalıplaşmıştır ki küfürlerleşmiş hakaretleştirilmiştir, bu sebepten ötürüdür ki seks bilinçaltında kötü yer edinmiştir. oysa öylemidir cinsellik, hele birde aşık olduğun insanla sevişiyorsan tadıntan yenmez zaman dursun istenir. hatta birde sevişmeden sonra sarılıp uyunuyorsa allah dedirtir birde üstüne uyanıp gözünü açtığında ilk onu görüyorsan of ki ne of yani o anın verdiği keyifi tarif edebilecek güzel bir söz bulamıyorum.
(bkz: sevgiliyle sevişmek)
(bkz: sevgiliyle uyumak)
(bkz: sevgiliyle uyanmak)
(bkz: ah ulan ah)
platonik aşıklar için geçerli bir durumdur. konuşmak, elini tutmak, gözlerine bakmak bile ütopik iken, sevişmek belki de akıllarına gelecek en son ihtimaldir.. fazla masumdur..
yoksa, birbirlerine aşık iki sevgili gayet sevişirler..
