zıplamayan kurbağa, bal yapamayan arı, süt veremeyen inek bu liste uzar gider böyle. zamana bırakın sonradan açılır, sonra biri çıkagelir fena kaptırır dört tanede çocuk yapar güzel insandır.
dert edilmemesi gerekendir. bunun erkek modelleri de vardır. kendimden biliyorum *
bazen hayatın akışına bırakmak gerek bazı şeyleri. hayat kısa zira. çalış, biraz kendine boş vakit ayır, uyu arasındaki üçlüde geçiyor hayatımız. sadece boş vakit ayırma kısmında istediklerimizi yapabiliyoruz. işte bu vakitlerde de yeni ortamlara katılmalı, sevdiği bir hobisiyle uğraşmalı, değişik aktivitelere katılmalıdır insan. ne kadar çok farklı çevre görürse o kadar uygun kişiyi bulma ihtimali artar. eğer olmuyorsa zorlamamak lazım. aşık olmak güzel ancak taşıyabilmek de önemli. aa şuna aşık olayım mı demiyor aşık olan kişi zaten, olay kendinden gelişiyor. bunun için kasmamak, rahat olmak lazım. eğer hiç aşık olunamıyorsa; kendini sevdiği bir uğraşı yaparken bulmalı insan. bu ortamlarda benzer hobilere sahip insanlar olacağı için uygun kişiyi bulma ihtimali de fazlalaşır.
söz gelimi bir er kişi tango'yu sevmiyor ama sırf kız bulabilmek için gidiyorsa tangoya, olmaz o iş. kendine uygun duygu ve ve düşünce dünyasındakileri orda bulamaz. neyi yapmaktan keyif alıyorsa oraya gitmeli. misal gitar çalmayı seviyorsa o çaldığı ortamlardaki kızlar onun için uygundur. benzer hobi ve düşünceye sahip insanların birbiriyle kaynaşması çok daha hızlı ve olasıdır.
benim inancıma göre kadınlar aşık olamaz.
erkeklerin aksine, kadınlar büyürler.
kadınlar, insanların ne kadar boktan olabileceğini bilirler.ama bir kadın bağlandı mı, gerisi yok.
Bir kere gerçekten aşık olmuş kadındır. Bu hikayenin sonu kötü bitmiştir ki ya duyguları körelmiştir ya da 'bi daha mı? tövbe!' yaklaşımındadır. Yara almıştır; mazur görün.
